Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, partisinin Tekirdağ İl Kongresi’ne katıldı. Kongrede yaptığı konuşmada 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin gerçek planlayıcılarını bildiğini savunan Genel Başkan Doğu Perinçek, Türkiye’nin teslim alınabilmesi için Türk Silahlı Kuvvetleri ile Vatan Partisi’nin hedef tahtasına konulduğunu iddia etti. Perinçek “Silivri duvarlarının yıkılması, Türkiye için bir dönüm noktasıydı. Neydi emperyalistlerin amacı? Türkiye kendini silahla savunamasın, o bölünmeye karşı çıkacak Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komutanları hapiste olsun, Vatan Partisi yöneticileri hapiste olsun, vatanı savunan, üretim ekonomisini savunan, Atatürk Devrimleri için mücadele eden Vatan Partisi etkisiz hale getirilsin. İşte Silivri duvarları yıkılırken bu plan da bozuldu.” dedi.

Yaşanan süreç, Özal ile başladı

Bugün yaşanan sürecin Turgut Özal döneminde başladığını iddia eden Vatan Partisi Lideri “Biz, 40 yıldır mücadele ediyoruz. Şimdi ‘At izi, it izine karıştı!’ deniliyor. At izi de, it izi de belli. Bakın ben şimdi Türkiye kamuoyuna ve Tekirdağ Basını’na atın izini ve itin izini açıklayacağım. Nerede başladı bu hikâye, Turgut Özal ile başladı. Özal’ın, bir ikinci ordu planı vardı. Türk ordusu var, bir de Turgut Özal efendiler Amerika’nın emriyle ikinci bir ordu kuracaklar. O zaman, İşçi Partisi’nin ‘İki Bin’e Doğru’ adlı dergisi çıktı ve büyük bir mücadele başlattı. Tarih, 1988. O ikinci ordu kimle kuruluyordu, Fetullah Gülen ile. Komünizmle mücadele başlığı altında daha 1970’lerde Amerikan Gladyosu tarafından örgütlenmiş, avuca alınmış Fetullah Cemaati. İşte size at izi, işte size it izi.” diye konuştu.

Gülen’i maşa olarak kullandılar

Amerikan Gladyosu’nun Turgut Özal tarafından devletin ve polisin içine taşındığını savunan Perinçek “Turgut Özal’ın bu mirasına kim sahip çıktı, Tansu Çiller. ‘Çiller Özel Örgütü’ diye açıkladık, işte bu da bir at izi, it izi.  Çiller Özel Örgütü bir gladyo idi ve Gülen’in suç ortağı Çiller, MİT raporlarına kadar girdi. Turgut Özal’ın, Tansu Çiller’in izinden kim gitti? At izinden, it izinden kim gitti? 2002 yılının Kasım ayında Türkiye’de, Amerika’nın savaş takvimine göre iktidar koltuklarına oturtulan Abdullah Gül’ler, Tayyip Erdoğan’lar… Karışan bir şey yok! Ne at izi, ne de it izi birbirine karışmış değil. İz belli; Turgut Özal, Tansu Çiller, Abdullah Gül, Tayyip Erdoğan, Fetullah Gülen diye gidiyor. Fetullah Terör Örgütü; Türk Devleti içine sızmadı, Türk Devleti içine yerleştirildi. Yerleştirenler kimler? Bir daha söylüyorum, hiçbir iz birbirine karışmış değil! Ayak izleri belli, el izleri belli, suç işleyenler belli. Turgut Özal, Tansu Çiller, Abdullah Gül, Tayyip Erdoğan… Kullandıkları maşa ne, Fetullah Gülen. Bu bir gladyo, Amerikan Gladyosu.” dedi.

Atlantik’te, borç batağına battık

Vatan Partisi olarak izledikleri politikanın doğruluğunu zamanın ortaya koyduğunu belirten Perinçek “Suriye’ye terör ihraç edenler, şimdi Vatan Partisi’nden rica ediyorlar. ‘Yardımcı olun, Suriye ile ilişkileri tekrar onaralım.’ diyorlar. Vatan Partisi yine şunu belirtti: ABD’den gelen emperyalist tehditlere ve borç batağına batırma girişimine karşı Türkiye olarak biz, Asya ülkeleri ile işbirliği yapmak zorundayız. Türkiye’nin yeri Atlantik değil, Türkiye’nin yeri Asya. 1945 yılından beri Atlantik’te geldiğimiz nokta nedir? Atlantik’te boğuluyoruz. Atlantik’te, ekonomimiz boğuluyor. Atlantik’te, borç batağına battık. Atlantik Sistemi’nde, samanı bile ithal eder hale düştük. Atlantik Sistemi’nde, sanayimizi ne hallere düşürdük. Küçük ve orta büyüklükteki sanayicimizi tahrip ettik, sanayi üretimimizi yıktık, dışarıdan her şeyi ithal eder hale geldik. Tarım ürünü, sanayi ürünü dışarıdan, ne karşılığı, elbette ki borç karşılığı.” diye konuştu.

Saltanatları, Abdülhamid’inki gibi yıkılacak

Türkiye’nin bir vatan savaşının içinde olduğunu iddia eden Perinçek “Atlantik Sistemi içinde bize dayatılan konu bölünmek; Kürdistan kurulacak ve Diyarbakır onun merkezi olacak. Atlantik Sistemi bize, Atatürk Devrimlerini yasakladı. ‘Kemalizm bitti!’ diyorlardı. Bu vatan savaşı, hükümetini arıyor. Bu vatan savaşı, Abdülhamid’ten medet umanlarla zafere gitmez. Bu vatan savaşı, Türk ordusunu zayıflatanlarla zafere gitmez. Bu vatan savaşı; 31 Mart hınçları içinde olanlarla, o yüzyıllık yobaz kinleri içinde olanlarla zafere gitmez. Vatan savaşının en büyük ihtiyacı, milletin birliğidir. Devlet ile ordunun birliğidir, Devlet ile milletin birliğidir, halkın birliğidir, milletin birliğidir. Biz buna ‘4 Birlik’ diyoruz. Bu birliği bozanlar, fırsat buldukça orduyu zayıflatmaya çalışanlar, fırsat bulunca Türk ordusunun hastanelerine Abdülhamid adını verenler, bunlar nereye gidiyor? Bunlar, Abdülhamid’in sonunu paylaşacaklar. Abdülhamid’e ne oldu? 1909’daki o genç Türk Devrimi ile saltanatı yıkıldı. Onun için ‘Ben, Abdülhamid’in peşinden gidiyorum!’, ‘Ben, Abdülhamid’in adını yaşatmaya çalışıyorum!’ diyenlerin varacağı bir tek yer var. O da saltanatlarının yıkılması.” dedi.

Konuşmasının bir bölümünde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’ni de çok sert bir dille eleştiren Perinçek “CHP; Dersim partisi değil, Tunceli partisidir.” diye konuştu.