Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, Tekirdağ’ın termik santral isyanını Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’na taşıdı. Ankara’nın en çok sevdiği yanının Tekirdağ’a dönmek olduğunu belirten Milletvekili Yüceer “Yanlış anlaşılmak istemem. Ankara’ya haksızlık etmek de istemem. Ankara’yı da çok seviyorum. Ancak herkes kendini ait hissettiği yeri daha çok beğenir. Toz kondurmak istemez. İşte bu yer benim için her yerden çok Tekirdağ’dır.” diye konuştu.

TRAKYA’YI İMHA PLANI BAŞLADI

Marmara Ereğlisi, Şarköy, Malkara, Ergene ve Saray’dan sonra şimdi de Çerkezköy-Kapaklı sınırlarına yapılması planlanan termik santrallerin tüm Tekirdağlılar’ın neşesini ve huzurunu kaçırdığını kaydeden Yüceer; Tekirdağlı bir kadının “Biz yeşillikler içinde doğduk. Yeşillikler içinde ölmek istiyoruz. Bahçemize ektiğimiz domates biberi yemek istiyoruz. Çocuklarımızın sağlığı olmayacaksa ne yapayım elektriği?” sözlerini de TBMM kürsüsünden paylaştı. Bu sözlerin bütün Trakya’nın tüm Trakyalılar’ın isyanı olduğunu söyleyen Yüceer; düdükleriyle, kapkacaklarıyla, “Olmaz Be Ya!” pankartlarıyla direnen, doğasına toprağına sahip çıkan Trakya’nın yüreği güzel, vicdan sahibi kadınlarına selamlarını iletti. Trakyalılar’ın cennet doğasında, toprağını ekip biçerek, huzur içerisinde yaşamak istediğini ancak gözünü rant bürüyenlerin bu dünya cennetini, cehennem haline çevirmek istediğini ifade eden Yüceer, Trakya’yı imha planının, geçtiğimiz yıllarda Çerkezköy ve Silivri arasında kalan yaklaşık 545 hektarlık bölgenin “Enerji Üretim Alanı” ilan edilmesiyle başladığını, bu kararla birlikte tarım ve orman alanlarına termik santrallerin yapılmasının önünün açıldığını belirtti.

YAĞMURDAN KAÇARKEN, DOLUYA TUTULDUK

Yüceer “Bakanlar Kurulu, ÇED Raporu ortada bile yokken, yangından mal kaçırır gibi acele kamulaştırma kararı verdi. Danıştay ‘acil kamulaştırma kararının hukuka uygun bulunmadığı, ÇED Raporu olmadığı, çevre planı değişikliği kesinleşmediği’ için yürütmeyi durdurdu. Ancak bu karar da Trakya’nın geleceğine göz dikenleri durdurmadı. Bakanlık, yapboz tahtasına çevirdiği Trakya Bölge Planlaması’nda bir kez daha değişikliğe gitti. Projenin yeri değiştirildi. Hemşerilerim, yağmurdan kaçarken doluya tutuldu. Çerkezköy ve Kapaklı arasında en yaşanılır ve bol oksijenli yerleşim yeri olan, Pınarça Mahallemizdeki meşe ormanın olduğu bölgeye kaydırıldı.” dedi.

AKCİĞERLER, KÜKÜRT VE KÜLLE DOLACAK

Projenin yapılması durumunda 250 bin ağaca kıyılacağını, Kapaklı, Çerkezköy, Çorlu ve Saray’ın yanı sıra yaklaşık 1 milyon insanın etkileneceğini kaydeden Yüceer “Bölgemizin geçim kaynaklarından biri olan hayvancılık ve çiftçilik de tamamen yok olacak. Kömür, bütün kullanım alanlarında tehlikeli ve kirletici bir enerji kaynağıdır. İklim değişikliğinin bir numaralı sorumlusudur. Çerkezköy ve Kapaklı’ya kurulması planlanan termik santral projesi hayata geçirilirse 1 yılda yakılacak kömür miktarı, 7 milyon ton. Bölgeye dağılacak kül, 2 milyon tonun üzerinde. Atmosfere salınacak karbondioksit, 12 milyon metreküp. Trakya’nın, Trakyalılar’ın akciğerini kükürtle ve külle dolduracaklar. Trakya’ya kül yağacak, toprağımızın verimi düşecek, çiftçilerimizin mahsulü yok olacak.” diye konuştu.

TARIMDA, NET İTHALATÇIYIZ

İktidarın Türkiye’yi, son 15 yıldır izlediği yanlış politikalarla tarımda net ithalatçı konumuna düşürdüğünü kaydeden Yüceer, 2017 yılında ithal edilen buğdayın 5 milyon ton ve mısırın 2,1 milyon ton olduğunu belirtti. Yüceer “Canlı hayvan, et, saman da bile ithalatçı konumdayken, ithalat daha da artsın diye Türkiye’nin daha ötesi Dünya’nın en verimli tarım arazilerine sahip olan Trakya’da tarım ve hayvancılığı bitirmek hangi aklın ürünüdür?” diye sordu.

SADECE KÖMÜR DEĞİL, CAN DA YAKACAK

Termik santralin yalnızca doğayı ve ormanları katletmeyeceğini, aynı zamanda insanların sağlığını da tehlikeye atacağını kaydeden Yüceer “Bu santraller, sadece kömür değil can da yakacak. Çünkü termik santrallerin kanser demek, hastalık demek, ölüm demek olduğunu herkes biliyor. Mevzubahis doğaysa, insan sağlığıysa, bu sizin kar-zarar hesabınızın ötesindedir.” dedi. Bu süreçle birlikte iktidarın Trakya’da “Ergene Havza Koruma Planı” ile başlayan sözde korumacı yaklaşımının ikiyüzlülüğünü bir kez daha görmüş olduklarını kaydeden Yüceer “Ergene’de yüzeceğiz, balık tutacağız diyenlerin samimiyetsizliğini bir kez daha sorgulama imkânı bulduk. Hem Trakyalılar’a ‘Ergene’yi temizleyeceğiz, sağlıklı bir çevrede yaşatacağız.’ diye söz vereceksin, hem de Trakya’nın göbeğine bacalarından zehir kusan termik santral dikeceksin. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?” ifadelerini kullandı.

SONUNA KADAR KARŞI ÇIKACAĞIZ

3 milyon metrekarelik meşelik ormanı tehdit eden projenin iptali için binlerce imza ile itiraz edildiğini kaydeden Yüceer “Bakanlık’tan gelen yanıt “Trakya Havzası’ndaki termik santral, bölgenin havasına olumlu katkı yapacak.” oldu. Hadi itirazları, hukuku, uluslararası sözleşmeleri dikkate almıyorsunuz, milletin aklıyla alay etmeye utanmıyor musunuz? Bu bizim çevremiz, bizim doğamız, bizim Trakya’mız. Biz bu toprakları, birileri 3 kuruş fazla para kazansın diye kirlettirmeyeceğiz. Bu doğa katliamına ve bu ölüm fermanına, sonuna kadar karşı çıkacağız.” dedi.