Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Çorlu Mühendislik Fakültesi’nde uygulanmaya başlanan Sektör Tümleşik Eğitim (STE) Modeli Tanıtım Toplantısı, 06 Mart 2018 Salı günü gerçekleştirildi. Çorlu Mühendislik Fakültesi hizmet binasında düzenlenen toplantıya; NKÜ Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Aylin Akyıldız, Fakülte Sekreteri Sevda Dikici ve Çorlu’da görev yapan basın mensupları katıldı.

HEDEFE GİDEN YOLDA BÜYÜK BİR ADIM

Konuşmasına, toplantıya katılan basın mensuplarına “Hoş geldiniz!” diyerek başlayan NKÜ Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer “Fakültemizde uygulamaya başladığımız yeni bir eğitim modelinden bahsetmek istiyorum. Zaman zaman bir araya geldiğimizde konuşuyoruz, Çorlu Mühendislik Fakültesi Yönetimi olarak göreve geldiğimiz ilk günden itibaren, kendimize 3 tane hedef koyduk. Bu hedeflerin 1’incisi, eğitim-öğretimin kalitesini artırmak; 2’ncisi, üniversite-sanayi işbirliğini geliştirmek; 3’üncüsü de fakültemizdeki bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin niteliğini ve niceliğini artırmak olarak sıralanabilir. Bu hedef doğrultusunda başarılar elde etmeye gayret gösteriyoruz. Bugün de bu hedefleri gerçekleştirmek adına atmış olduğumuz büyük bir adımdan bahsetmek istiyorum.” dedi.

EĞİTİMİN BİR BÖLÜMÜ, SEKTÖRDE GEÇECEK

Tecer “Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi olarak 2018-2019 Eğitim-Öğretim Yılı’ndan itibaren, Sektör Tümleşik Eğitim Modeli’ni uygulamaya başlamış bulunuyoruz. 28 Şubat 2018 tarihinde toplanan Fakülte Kurulu’muz, Mühendislik Fakültemizdeki bütün bölümlerimizin son sınıf öğrencilerini sektörde geliştirmek üzere planlanmış ve kurgulanmış olan, Sektör Tümleşik Eğitim Modeli’ni oy birliğiyle kabul etti. Sektör Tümleşik Eğitim Modeli’ni ifade etmek gerekirse; bünyemizde bulunan 7 tane aktif mühendislik (Makine Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği, Çevre Mühendisliği, Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği, Tekstil Mühendisliği, Bilgisayar Mühendisliği, Biyomedikal Mühendisliği) dalında yer alan son sınıf öğrencileri, son dönemlerindeki (8’inci Yarıyıl) eğitimlerinin bir bölümünü kendi dallarıyla ilgili bir sektörde geçirecekler. Haftanın 3 günü gerçekleştirilecek olan programla, son sınıfın son dönemine kadar geçen sürede üniversite eğitimi içerisinde aldıkları teorik bilgi ve deneyimleri, sahada uygulama şansı yakalamış olacaklar. Uygulama sayesinde öğrencilerimiz hem iyi bir mühendis olarak yetişme olanağı bulacak hem de sektörün ihtiyaçlarını bilen teknik bir eleman olarak yetişmiş olacaklar.” diye konuştu.

3 TEMEL HEDEFE DE HİZMET ETMİŞ OLACAĞIZ

Atılan bu adımla, en başta belirlenen 3 temel hedefe de hizmet etmiş olacaklarını ifade eden Tecer “Sektörün ihtiyaçlarını bilen, sektörde iş tecrübesi yapmış mühendisler yetiştirmiş olmakla birlikte ilk hedefimiz olan eğitim-öğretimin kalitesini artırmış oluyoruz. Değişik sektörlerle kuracağımız diyaloglarla, üniversite-sanayi işbirliğine hizmet etmiş olacağız. Bu sayede üniversite hocalarıyla özel sektör yöneticilerinin bir araya gelebileceği bir nevi platform oluşturmuş olacağız. Çünkü bu öğrencilerin hem fakültemizde bir danışmanları olacak hem de sektörde bir danışmanları olacak. Bu iki danışman sayesinde mühendis adaylarımıza bilgi, görgü ve tecrübe aktarılmış olacak. Bu da üniversite hocalarıyla özel sektör yöneticileri arasında bir iletişimin kurulacağı anlamına geliyor. Buradan da sektörün ihtiyaç duyacağı Ar-Ge çalışmalarına ve problemlerin çözümlerine yönelik bilimsel faaliyetlerin başlatılacağı ve yürütüleceği anlamına geliyor. Bu da fakültemizdeki bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin niteliğini ve niceliğini artırmış olacak. Dolayısıyla Türkiye’de örnek alınması gereken bir eğitim modeline geçmiş olacağız.” diye konuştu.

BÖLGEMİZİN POTANSİYELİNİ ÇOK İYİ BİLİYORUZ

Bölgenin sahip olduğu sanayi ve endüstri potansiyelini çok iyi bildiklerini ifade eden Tecer “Bölgemizin sahip olduğu sanayi ve endüstri potansiyelini çok iyi biliyoruz ve bunu seyretme niyetinde de değiliz. Proje kapsamını Ergene Havzası olarak düşündüğümüzde; 13 tane organize sanayi bölgesi, irili ufaklı yaklaşık 3 bin firma ve çok değişik sektörlerin yer aldığı bir yelpaze var. Biz de bu bölgenin en iddialı mühendislik fakültesiyiz. Dolayısıyla da bölgemizdeki bu endüstriyel faaliyetlere hem kayıtsız kalmamız hem de seyretmemiz beklenemez. Hem kabiliyet ve bilgimizi sektörle birleştirmek hem de sektörün bu anlamdaki reel uygulamalarından öğrencilerimize katma değer sağlamak amacıyla böyle bir eğitim modeline geçmiş bulunuyoruz.” dedi.

Konuşmasının son bölümünde Sektör Tümleşik Eğitim (STE) Modeli programının alt yapısının hazırlanmasında görev alan akademik personele gösterdikleri destekten dolayı teşekkür eden Tecer, basın mensupları ile bir süre daha görüşerek eğitim modelinin detayları hakkında veriler aktardı.