Milletvekili Öztrak’tan, “Tank Palet Fabrikası” Tepkisi
reklam
05 Şubat 2019
Milletvekili Öztrak’tan, “Tank Palet Fabrikası” Tepkisi

Milletvekili Öztrak’tan, “Tank Palet Fabrikası” Tepkisi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Merkez Yönetim Kurulu (MYK) gündemiyle ilgili olarak düzenlenen basın toplantısında konuşan Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak “Sakarya Tank Palet Fabrikası, memleket ve millet meselesidir.” dedi.

Toplantıda konuşan Öztrak, sözlerine “İçinde bulunduğumuz hafta ‘Adalet ve Demokrasi’ haftasıyla kesişiyor. İçinde bulunduğumuz günler, ülkemizin siyasi tarihine kara leke olarak geçen siyasi cinayetlerin yıl dönümlerini içeriyor. Geçtiğimiz hafta sonu, gazeteci Hrant Dink’in katledilişinin yıl dönümüydü. Önümüzde alçakça katledilip, aramızdan koparılan; araştırmacı gazeteci ve yazar, ‘Kalpaksız Kuvvacı’ Uğur Mumcu’nun ve yine bir diğer büyük aydınımız ve bilim insanımız Prof. Dr. Muammer Aksoy’un ölüm yıl dönümleri var. Ülkemizde demokrasi ve adalete duyulan ihtiyaç her gün daha da artarken, ben hayatlarını demokrasi ve adalet mücadelesine adamış tüm aydınlarımıza Allah’tan rahmet diliyor, onları şükran ve saygıyla anıyorum. Bu insanları katledenlerin arkasındaki esas güçlerin, bir an önce ortaya çıkarılmasını talep ediyoruz.” diyerek başladı.

TANK PALET FABRİKASI, PEŞKEŞ ÇEKİLİYOR!

Öztrak “Bugün MYK gündemimizde, yine tabi ekonomide yaşanan kriz, Sakarya’daki fabrikanın devriyle ilgili gelişmeler, ABD’nin sınırlarımızda kuracağını söylediği tampon bölgeyle ilgili müzakereler ve tabi yaklaşan seçime dair diğer değerlendirmeler vardı. Hafta sonu Sakarya’da TÜRK-İŞ’in önderliğinde işçilerimiz ve sivil toplum kuruluşlarımız, Sakarya Tank Palet Fabrikası’nın, Katar ordusunun da ortak olduğu şirkete devrini protesto etmek için görkemli bir miting yaptılar. Bu meselenin sadece özelleştirme meselesi değil, aynı zamanda memleket ve millet meselesi olduğunu, işçilerimiz meydanlarda haykırdılar. Artık ülkemizin en stratejik varlıkları da -ordumuzun malı, milli harp sanayimizin bel kemiği olan fabrikalarımız da- Saray’ın yerli yandaşlarına ve onun Katarlı ortaklarına peşkeş çekiliyor. Bunun peşkeş olduğunu, ben ezbere söylemiyorum. Geçtiğimiz hafta sosyal medyada önemli bir görüntü dolaştı. Sakarya Tank Palet Fabrikası’nın devredileceği şirketin sahibi aynı zamanda ‘Erdoğan’a aşığım’ demesiyle de bilinen iş adamı, TMSF bünyesindeki ticari araç üreten şirketin, kendine Erdoğan tarafından nasıl verildiğini ballandırarak anlatıyordu. Hatırlatmakta yarar var! Bu şirket yandaş iş adamına devredilmeden önce Türkiye’nin en önemli kamyon ve ticari araç üreticilerindendi. Yine bu şirket aynı zamanda, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ‘Kirpi’ ismi verilen mayına dayanıklı zırhlı araçları da üretiyordu.” dedi.

TMSF ŞİRKETLERİ YANDAŞLARA DAĞITILIYOR!

Konuya ilişkin açıklamalarına devam eden Öztrak “Şirketin hisselerine, 2013’te Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından el konuldu.  Erdoğan’ın TMSF’ye yakın ilgisini bilmeyen yoktur. İşte bu TMSF, söz konusu şirketi, kendi tabiriyle ‘eski sosyalist yeni Müslüman’ yandaş iş adamına veriverdi. Peki nasıl? Yandaş iş adamdan dinleyelim… Erdoğan kendine aşkla bağlı bu iş adamına TMSF’nin elindeki şirketi vermeyi teklif ediyor. Bir de ‘Gücün yeter mi?’ diye soruyor. Yandaş iş adamı ‘Siz ne emrederseniz yaparım.’ diyerek karşılık veriyor. Ama “Elimdeki varidat buna yetmeyebilir!” diye de eklemeyi ihmal etmiyor. Sonra da ‘Bu şirketi alırsam, arkamda güçlü bir fon ve finansman lazım.’ diyerek Erdoğan’a Katar devletini ve ordusunu adres olarak gösteriyor. Erdoğan da Katar Emiri’ni telefonla arıyor. Katar ordusu bu şirkete yüzde 49,9 ile en büyük ortak ediliyor. Bu da yetmiyor, Erdoğan kendisine âşık iş adamının yanına, başka bir ortak daha koyuyor. Yandaş iş adamının anlattığı bu hikâye, ülkemizde 16 yıldır yaşanan ‘yandaşçılığın, adam kayırmacılığın, çürümenin ve hukuk tanımazlığın’ hikâyesini oluşturuyor. Kendi zenginini yaratmak için koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni bir çadır devletine dönüştürme çabasının hikâyesi bu aslında. Görevi aslında vatandaşlarımızın mevduatlarına sahip çıkmak, onları sigortalamak olan ve tek adam parti devleti rejimine geçilir geçilmez Cumhurbaşkanı’na bağlanan TMSF, ülkemizde sermayenin el değiştirme operasyonlarının tam da göbeğinde yer alıyor. Daha önce İstanbul’da kupon arazi trafiğine vesayet eden Cumhurbaşkanlığı makamında oturan AKP Genel Başkanı, TMSF bünyesindeki şirketleri yandaşlarına dağıtıyor. Yandaşların parası çıkışmayınca da küresel finans çevrelerinde veya yabancı ülkelerin yönetimindeki dost, ahbaplar aranıyor.” ifadelerini kullandı.

CİDDİ BİR MİLLİ GÜVENLİK SORUNU

Öztrak “AKP Genel Başkanı, varidatı yetersiz yandaşlarına verdiği şirketlere paralı ortaklar da buluyor. Ülkede sermayenin el değiştirme trafiğine el koyuyor. Hukuk devleti ayaklar altında. Ne anayasa, ne kanun dinleniyor. Dünyanın hangi ülkesinde Cumhurbaşkanları şirket alma verme işlerine karışır, bununla ilgili iş takipçiliği yapar? Hukukun üstünlüğünün olduğu ülkelerde, devletin devraldığı kurum ve kuruluşların yeniden sahiplendirilmesinde, asgari rekabet şartlarına uyulur. Adrese teslim ihale ise suçtur. Şimdi sormak istiyorum; parası olan hangi iş adamı gelip de bu ülkede fabrika kurar? Gençlerimize iş ve aş kapısı açar? Bu tür hukuksuzlukların olduğu ekonomiler etkin çalışmaz. Küresel alanda rekabet edemez. Hızlı büyüyemez. Hukukun olmadığı ekonomilerde iktidar yandaşlarını zengin ederken, vatandaşlarına iş-aş veremez, yurttaşlar yoksulluğa mahkûm olur. Ancak Sakarya Tank Palet Fabrikası’nın özelleştirilmesinde bu sorunlara ek olarak daha başka ciddi sorunlarda var. Burada ciddi bir milli güvenlik sorunu var. Silahlı kuvvetlerimize ait bu fabrika, milli harp sanayimizin tüm bilgi birikimiyle bir başka ülkenin ordusunun emrine veriliyor. Bu kabul edebileceğimiz bir husus değildir. Bu konuyla ilgili olarak geçtiğimiz haftada söylemiştim, Grup Başkanvekillerimiz bu tür tesislerin özelleştirme kapsamından çıkarılmasıyla ilgili olarak bir kanun teklifini TBMM’de verdiler. Şimdi bakalım yerli ve milli olmakla övünen diğer partiler ne yapacak bunun karşısında.” dedi.

YAPILANLAR İHALEYE FESAT KARIŞTIRMADIR

Öztrak “Geçtiğimiz hafta Sayın Genel Başkan’ımız, Sakarya Tank Palet Fabrikası’nın özelleştirilmesiyle ilgili 9 tane soru sormuştu. Bu sorulara bugüne kadar hiç bir yanıt gelmedi. Ben, bu soruları bir defa daha tekrarlamak istiyorum. Bu fabrikanın özelleştirmesi için Değer Tespit Komisyonu kurulmuş mudur? İhale komisyonu oluşturulmuş mudur? Bununla ilgili olarak bir ihale yapılmış mıdır? Yapıldıysa ne zaman, nerede, hangi usulle yapılmıştır? İhale yapıldıysa kimler bu ihaleye kimler teklif vermiştir, kaç şirket girmiştir? İhalede üretim ve satış garantisi, istihdamı koruma garantisi bunlar var mıdır? Özelleştirmeden sonra fabrikada çalışan askeri personelimize ne olacaktır? Askerimiz Katar şirketinin emrinde mi çalışacaktır? Katar ordusunun hissedar olduğu bu şirketin emrinde mi çalışacaktır? Katar’dan ‘hibe olarak alındığını’ iddia ettiğiniz Uçan Saray ile bu fabrikanın özelleştirilmesi arasında herhangi bir bağ var mıdır? Ve eğer özelleştirme ihalesiz yapıldıysa, bu hangi kanunun verdiği yetkiye dayanılarak yapılmıştır? Dahası, her gün yeni rezaletler ortaya çıkmaktadır. Sakarya’daki tank palet fabrikası özelleştirme kapsamına alınmadan, bu yandaş iş adamının şirketine, aylarca önceden, bu fabrikada üretim yeri tahsisi yapılmış mıdır, yapılmamış mıdır? Bu sorular cevapsız kaldığına göre öyle anlaşılıyor ki henüz daha ihaleye bile çıkılmamışken Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı, bu fabrikanın kime verileceğini açıklamıştır. Daha özelleştirmede öngörülen yasal aşamalar yerine getirilmeden ve ihale süreci tamamlanmadan bir ihalenin kimde kalacağını açıklamak, ihaleye fesat karıştırmaktır ve ciddi bir suçtur.” diye konuştu.

ÖZELLEŞTİRMEDEN KÖTÜ KOKULAR GELİYOR

Konuya ilişkin açıklamanın son bölümünde Öztrak “Tıpkı Türk Telekom’da olduğu gibi bu özelleştirmeden de kötü kokular geliyor. CHP olarak Türk Telekom ihalesinde çok söyledik. ‘Bizim derenin taşıyla, bizim derenin kuşunu vurduruyorsunuz!’ dedik, ‘Böyle özelleştirme olmaz!’ diye defalarca uyardık. Sonuç ortada… Yaşananlar bizi haklı çıkardı. Türk Telekom özelleştirmesinde şirketin kârı Lübnanlılar’a ve onun gizli ortaklarına giderken; batık kredileri ve zararı ise Türk Bankaları’nın sırtında kaldı. Bu konudaki hakikatler, elbette bir gün ortaya mutlaka çıkacaktır. Ancak şimdi Telekom’daki skandaldan daha ağırı, kanunların ve hukukun temel ilkeleri yok sayılarak, Tank Palet Fabrikası’nda tek adam parti devleti rejiminde yaşanıyor.” dedi.
Editör : Tuğberk Erdem
1648 Okunma
KÖŞE YAZARLARI
Murat Sevgi

Murat Sevgi

Yılmaz Çivici

Yılmaz Çivici

Nijat Ayvaz

Nijat Ayvaz

Mehmet Ali Esmer

Mehmet Ali Esmer

Atıf Mutlu

Atıf Mutlu