Faik Öztrak: "Koronavirüs Salgınının Seyri, Kaygı Verici"
reklam
14 Nisan 2020
Faik Öztrak:

Faik Öztrak: "Koronavirüs Salgınının Seyri, Kaygı Verici"

MYK Toplantısı devam ederken, tüm dünyayı sarsan Koronavirüs pandeminin ülkemizdeki etkilerine ilişkin açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, “Salgının seyriyle ilgili açıklanan sayılar, kaygı verici…” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Toplantısı devam ederken basın mensuplarının karşısına geçen ve tüm dünyayı sarsan Koronavirüs (COVID-19) pandeminin ülkemizdeki etkilerine ilişkin açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, salgının seyriyle ilgili açıklanan sayıların kaygı verici olduğunu söyledi. Parti Sözcüsü Öztrak, “Koronavirüs nedeniyle kaybettiğimiz yurttaşlarımızın sayısı, maalesef 131’e yükseldi. Kayıplarımız için çok üzgünüz. Biliyoruz ki kaybettiklerimiz ana, baba, dede, nine, eş, evlât, kardeş, dost veya arkadaş… Kaybettiklerimiz, kalanlarımızın hayatında doldurulması güç boşluklar bırakıyor. Kaybettiğimiz hastalarımıza Allah’tan rahmet, kayıplarımızın ailelerine ve sevenlerine, sabır ve başsağlığı diliyoruz. Yine hastalığa yakalananların bir an evvel sağlıklarına kavuşmalarını temenni ediyoruz. Yine sağlıklarına kavuşan hasta sayısındaki artış da bizleri çok mutlu ediyor.” dedi.

ZOR GÜNLERDEN GEÇİYORUZ

Öztrak, “Gerçekten zor günlerden geçiyoruz. Bu zorlukları da, ancak milletçe göğüsleyebileceğimiz açık. Biz, zor zamanlarda birbirine destek olmayı, dayanışmayı bilen bir milletiz. Bunu, geçmişte defalarca kanıtladık. Bugün de başka insanların hayatını korumak ve kolaylaştırmak için pek çok yurttaşımız, gençlerimiz canla başla çalışıyor. Tabi en başta fedakâr sağlıkçılarımız var; doktorlarımızdan ambulans şoförlerine kadar, yine hastane çalışanlarına kadar. Market raflarını dolduran ve kasalarda bekleyen emekçilerimize, kuryelere, PTT çalışanlarına, yurttaşlarımızın yardımına koşan gençlere, polisimize, jandarmamıza, şehir içi otobüs ve taksi şoförlerine ve daha isimi sayamadığım pek çok kahramana teşekkür borçluyuz.” diye konuştu.

HERKES İÇİN BİR SINAV

Felâket ve salgın dönemlerinin hem millet hem de devlet için bir sınav olduğunu belirten Öztrak, “Yaşanan sıkıntılar; karakterliyi karaktersizden, fedakârı bencilden, diğerkâmları kriz fırsatçılarından ayrıştırır. İşte bugün, böyle bir sınavdan geçiyoruz. Bir yanda fakir fukaraya yardım kolileri hazırlamak, toplayabilmek için sosyal medyadan örgütlenen fedakâr, cefakâr asil insanları, diğer yanda evinde kutularla test kitleri stoklayıp, bunu sosyal medyadan paylaşan saray beslemelerini ve artıklarını görüyoruz. Bir yanda; sağlık çalışanları için evinde maske ve siperlik yapmaya çalışan tertemiz yürekleri, diğer yanda bunları stoklayan, sahtelerini üreten, karaborsa ticaretini yapan kriz fırsatçılarını görüyoruz. Bir yanda işçilerini korumak için onları evlerine ücretli izinle gönderen sorumlu işverenleri, diğer yanda 3 kuruş uğruna hiçbir önlem almadan çalışanlarının canını riske atan açgözlü bezirgânları veya işçisini acımadan kapıya koyan vicdansızları görüyoruz. Ve yine bir yandan millete, ‘Cemaatle Cuma Namazı kılmayın, hastalığa yakalanırsanız. Başkasına bulaştırırsanız, kul hakkı yemiş olursunuz.’ deyip, diğer yandan saray camiinde seçkinlerden cemaat toplayan ve VIP Cuma Namazı kıldıranları görüyoruz. Bir yanda hastaneler test kiti, doktorlar kendilerini koruyacak maske bulamazken, binlerce esnaf, küçük ve orta boy işletme kepenk indirirken, diğer yanda rant için Kanal İstanbul ihaleleri açanları, millet salgından kırılırken ne olduğu belirsiz vizyon projeleri peşinde koşanları görüyoruz.” diye konuştu.

VİCDAN TERAZİSİNDE TARTILIYOR

Öztrak, “Bu süreç öyle kritik bir süreç ki; süfliliği hiçbir şekilde kaldırmıyor. Felâketler karşısında herkesin nasıl davrandığını, milletin vicdan terazisi tartıyor. Cumhuriyet Halk Partisi olarak krizin başından bu yana sorumlu ve yapıcı bir siyaset izliyoruz. Bu musibeti bir an önce ve en az hasarla atlatmak için, elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Sayın Genel Başkan’ımızın talimatıyla, bir yandan Genel Merkez’imiz, diğer yandan belediyelerimiz, milletimizin hayatını kolaylaştıracak adımları atmak için geceli gündüzlü çalışıyorlar. Belediyelerimiz bu krizde, ellerinden geleni yapıyor. Çok şükür, başarılı bir sınav da veriyorlar. Tüm belediyelerimiz, borcu nedeniyle suyu kesilen ailelerimizin sularını yeniden açtılar. Kimseyi susuz bırakmadılar. 65 yaş ve üzerindeki yurttaşlarımızın günlük ihtiyaçlarını karşılamak için seferber oldular. Belediyelerimize ait dükkânlarda kiracı olan esnaflarımızın kiralarını ertelediler. İhtiyaç sahibi ailelerimizin evlerinde sağlıklı kalabilmeleri için gıda yardımlarına ve aynî yardımlara başladılar. Bunun gibi hayata dokunan nice adımlar atıldı, atılmaya da devam ediyor. Ama tabi ellerindeki imkânlar ölçüsünde.” dedi.

ÖNCE GÜVENCE, SONRA YASAK

Açıklamalarına devam eden Öztrak, “Sayın Genel Başkan’ımız, bunun üzerine hafta sonu, mücadelede görülen aksaklıklara bir kez daha dikkati çekti. İktidara vatandaşı ‘Evde tut!’ çağrısında bulundu. Bunun için İl İdare Kanunu ve Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun yeterli olduğunu, OHAL ilan etmeye gerek olmadığını anlattı. İl İdare Kanunu ve Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun verdiği yetkilerin, iktidar tarafından zamanında ve yeterince kullanılamadığının da altını çizdi. Evde tutulanlara iş ve gelir güvencesi sağlandıktan sonra geniş ve etkili bir sokağa çıkma yasağının ilan edilmesinin gerektiğini, bunun gerekli olduğunu vurguladı. Tekrar söylüyorum, evde tutulanların gelirlerini, işlerini, aşlarını güvence altına aldıktan sonra!” diye konuştu.

AĞIR TEDBİRLER GEREKİR

Öztrak, “Bilim Kurulu üyeleri bu haftanın çok kritik olduğunu ifade ediyorlar. Bu nedenle tedbir alınmadan geçen her dakika, son derece önemli! Kimse yurttaşlarımızın sağlığıyla, canıyla asla kumar oynamamalıdır. Bugün ertelediğimiz her tedbirin, yarın çok daha ağır tedbirlerle telafi edilmek zorunda kalınacağı unutulmamalıdır. Bu musibeti ne kadar hızla bitirirsek, tahribatı, öncelikle ekonomideki tahribat olmak üzere, her alanda o kadar azaltmamız mümkün olacaktır.” dedi. 

SALGININ SEYRİ, KAYGI VERİCİ

Şu ana kadar açıklanan verilere göre, durumun iyi gözükmediğini ifade eden Öztrak, “ Ülkemizde salgının seyriyle ilgili açıklanan sayılar kaygı vericidir... İlk hastanın raporlandığı günden bugüne 20 gün geçti. Bu sürede hasta sayısı 9 bin 217’ye ulaştı. Oysa 9 binli sayılara İtalya 24 günde, İspanya 31 günde, Almanya ise 32 günde gelmişti. Türkiye’de yapılan test sayısı, Almanya ve İtalya’nın halen gerisinde! ‘Kümülâtif Tanı-Test Oranları’na bakıldığında, durum pek de iyi gözükmüyor. 23 Mart’ta yapılan her 100 test için hasta sayısı 6 iken, 29 Mart’ta her 100 test için hasta sayısı 14’e çıkmış vaziyette. Rakamlar ve salgının yayılma eğilimi ortada… İktidar sorumluluktan kaçabilir. Ancak sorumluluktan kaçmanın sonuçlarından kaçamayacaktır.” diye konuştu.

EN ÖNEMLİ ÖNCELİK İNSAN HAYATI

Öztrak, “Acı gelişmeleri engellemek bizlerin elinde! Biz buradan, iktidara bir kez daha çağrı yapıyoruz. İnsan hayatı, en önemli önceliğimiz olmalıdır. Madem bir bilim kurulu oluşturuldu ve bilim kurulunun üyeleri bu haftanın çok kritik olduğunu söylüyor, o halde ülke genelinde veya kritik illerde, en azından bu hafta sokağa çıkma yasağı uygulamaktan çekinilmemeliydi. Bu arada kamuoyuna yansıyan  ‘Bilim Kurulu’nun, Saray’a sokağa çıkma yasağı ilan edilmesini önerdiği’ yönündeki iddiaları, geçtiğimiz hafta sormuştum. Hâlâ bir cevap gelmedi.” dedi.

KUŞKUNUN PANZEHİRİ SAYDAMLIKTIR

Konuya ilişkin olarak yapılan açıklamalar arasındaki farkların, toplumun duyduğu güveni sarstığını söyleyen Öztrak, “Kuşku virüsünün panzehiri, saydamlıktır. Saydamlık, hastalıkla mücadelede en önemli ilaç olan ‘güven’in temelidir. Geçtiğimiz günlerde Erdoğan ve Sağlık Bakanı Koca’nın açıklamaları arasındaki farklar, bu güvenin sarsılmasına neden olmuştu. Kuşku virüsünün büyüyüp, tüm toplumu sarmasına asla izin verilmemelidir. Uyarılarımızın ardından Sağlık Bakanlığı, korona hastalarını, vefat ve test sayılarını ayrı bir dijital mecradan gün gün açıklamaya başlamıştır. Bu doğru bir adımdır, ancak yeterli değildir. Diğer pek çok ülkede olduğu gibi il bazında hasta ve kaybettiğimiz yurttaşlarımızın sayıları da kamuoyuyla paylaşılmalıdır.” diye konuştu.

Editör : Tuğberk Erdem
1373 Okunma
KÖŞE YAZARLARI
Murat Sevgi

Murat Sevgi

Yılmaz Çivici

Yılmaz Çivici

Nijat Ayvaz

Nijat Ayvaz

Mehmet Ali Esmer

Mehmet Ali Esmer

Atıf Mutlu

Atıf Mutlu