Deniz Salyası Kâbusu, Tam Anlamıyla Karabasana Döndü
reklam
12 Haziran 2021
Deniz Salyası Kâbusu, Tam Anlamıyla Karabasana Döndü

Deniz Salyası Kâbusu, Tam Anlamıyla Karabasana Döndü

Marmara Denizi’nde ortaya çıkan deniz salyası, Marmara Belediyeler Birliği (MBB) tarafından düzenlenen çevrimiçi seminerde masaya yatırıldı. Yetkililer, müsilajla mücadele için yeni bir eylem planı oluşturulması konusunda fikir birliğine vardılar.

Marmara Denizi’nde ortaya çıkan deniz salyası (müsilaj), Marmara Belediyeler Birliği (MBB)’nin düzenlediği çevrimiçi seminerde konuşuldu. 18 Mayıs 2021 Salı günü gerçekleştirilen ve akademi, yerel yönetim, balıkçılık sektörü ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin bir araya geldiği toplantının açılış konuşmasını MBB ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın yaptı. Marmara Denizi’nde meydana gelen ve son günlerde etkisini iyice artıran deniz salyası problemi gündeme getiren Büyükakın, bu konuda uygulanması düşünülen ortak eylem planının detaylarını açıkladı.

HAZIRLIKLARLA İLGİLİ SÜREÇ BAŞLADI

Tarım ve endüstri politikaları, atık su arıtımı ve gemilerden kaynaklanan sorunlar başta olmak üzere müsilajın nedenlerine değinen Büyükakın, yaşanan problemin çok boyutlu ve disiplinler arası bir konu olduğunu söyledi. Müsilaj sorununun ancak bölgesel düzeyde, tüm paydaşların ve yerel yönetimlerin katılımıyla hazırlanan bir eylem planı kapsamında çözülebileceğini söyleyen Büyükakın, kontrol edilebilen faktörlere ilişkin olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, belediyeler ve ilgili üniversitelerin ilgili bölümleriyle işbirliği içinde ve bilimsel bir heyet önderliğinde, müsilajla mücadele için yeni bir eylem planı oluşturulması için mutabakata vardıklarını ifade etti.

YAŞANAN SORUN MAYIS’TA BAŞLAMADI

Seminerde konuşan ve müsilajın uzun süredir sorun teşkil ettiğini, ancak kıyılara vurmasıyla birlikte gündeme düştüğünü belirten Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı ise, “Marmara Denizi’nde, 15 ile 25 metre derinliğe kadar ışık giriyor. Müsilaj oluşumu için deniz sıcaklığının ortalama sıcaklıktan fazla olması, denizin durağan olması ve besin elementinin fazla olması gerekiyor. Marmara Denizi’nin, tüm bu şartları sağladığını görüyoruz. Besin elementi nerde yoğunsa bitkiler orada yoğunlaşıyor ve karşımıza devasa bir sorun çıkıyor. Ekolojik olarak Marmara Denizi çok kötü etkileniyor. Marmara Denizi için, yeni normale ihtiyacımız var ve tedbirler alınması gerekiyor. Arıtılmadan denize derin deşarjla salınan atıklara son verilmeli, evsel ve endüstriyel atıkların deşarjdan önce kimyasal yükü en az düzeye indirecek ileri arıtmaya tabi tutulmalı, Marmara Denizi havzasında bulunan bütün akarsu ağının atık yükü azaltılmalı, tarımsal üretimde iyi tarım uygulamalarına geçilerek gübre ve ilaç kullanımı kademeli olarak azaltılmalı, Marmara Denizi için bütüncül bir yaklaşımla yeni, iklim değişimini dikkate alan bir atık yönetim politikası benimsenmeli ve bir müsilaj acil eylem planı hazırlanmalı.” dedi.

CANLILARA YAPIŞARAK ONLARI ÖLDÜRÜYOR

Seminerde, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Neslihan Özdelice de bir konuşma yaptı. Özdelice, “Müsilajın içyapısına bakacak olursak, çeşitli deniz organizmaları ve tek hücreli canlılar tarafından üretildiğini görürüz. Organik bir maddedir ve suda köpürme meydana getirir. Yapışıcı olduğu için ortamdaki canlılara yapışır. Kimyasal yapısına ise bakacak olursak, yüksek moleküler ağırlıklı polisakkaritlerden oluştuğunu görürüz. Müsilajın, metal ve toksik metal bağlama kapasitesi yüksek oranda oluyor. Suda bakır ve kurşun gibi toksik metal bulunması durumunda tek hücreli canlıların müsilaj salınımını artırıyor ve bu da  bakterilerin artmasına yol açıyor.” diye konuştu.

SU ALTINDAN MÜSİLAJ MANZARALARI

Sualtı Fotoğraf ve Filmcileri Derneği Başkanı Ateş Evirgen fotoğraflar ve videolar ile denizin içinde ve dibindeki müsilaj oluşumunu katılımcılara gösterdi. Marmara Denizi’nin büyük bir müsilaj tehdidi altında olduğunu söyleyen Evirgen, müsilajın balıkların yuvalarını kapladığını, dipteki hayvanların her birinin müsilaj ile tanışmış durumda olduğunu, deniz salyangozu yumurtası ve yumuşak mercanlar gibi denizin en kıymetli canlılarının müsilaj ile kaplandığını, midye popülasyonunun çok ciddi tehdit altında olduğunu söyledi.

MÜSİLAJ YÜZÜNDEN BALIKÇILIK YAPILAMIYOR

Balıkçılık sektörünün müsilaj nedeniyle yaşadığı mağduriyeti dile getiren Marmara Adası ve Köyleri Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Engin Algan ise, “Her bir teknede yaklaşık 25 sigortalı işçi çalışıyor. Kasım ayından beri çalışamaz duruma geldik ve birçok tekne Marmara Denizi’ni terk etti. Bütün balıkçı teknelerinin yüzde 20’si ağlarını yırtarak tekneye çekti. Bunlar dikildi ertesi gün gene yırtıldı. Marmara Denizi’ndeki balıkçı tekneleri bu işten mağdur oldu. 3 ay sonra balık sezonu başlayacak. Bu sezonun elemanlarını 1 ay öncesinden almak zorundayız. Gene aynı durumla karşılaşmak istemiyoruz. Birçok teknenin ağları müsilajdan dolayı denizin dibinde duruyor. Suyun yüzeyine çıktıktan sonra herkes bu sorunun farkına vardı. Eylül ayı itibariyle bu sorunun devam edeceğini düşünüyorum. Türkiye’de kontrollü balık avcılığı yok. Bununla ilgili kota getirilmesi lazım… Ağ derinliklerine ve balık miktarına kota getirilmeli. Dolayısıyla yetkililerin acil önlem almalarını bekliyoruz.” dedi.
Editör : Tuğberk Erdem
1058 Okunma
KÖŞE YAZARLARI
Murat Sevgi

Murat Sevgi

Yılmaz Çivici

Yılmaz Çivici

Nijat Ayvaz

Nijat Ayvaz

Mehmet Ali Esmer

Mehmet Ali Esmer

Atıf Mutlu

Atıf Mutlu