Marçep'in 42'nci Olağan Toplantısı Gerçekleştirildi
reklam
02 Kasım 2012
Marçep'in 42'nci Olağan Toplantısı Gerçekleştirildi

Marçep'in 42'nci Olağan Toplantısı Gerçekleştirildi

Marmara Çevre Platformu (MARÇEP)’nun 42’nci Olağan Toplantısı, Babaeski’de gerçekleştirildi. Organizasyona katılan izleyicilerin sorularının da cevaplandırıldığı toplantının ardından MARÇEP Yürütme Kurulu Toplantısı da Babaeski'de gerçekleştirildi.

Moderatörlüğünü Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Babaeski Şube Başkanı Hüseyin Taşkın'ın yaptığı toplantıda; Trakya Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Osman İnci, Marmara Üniversitesi Enerji Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tanay Sıtkı Uyar, İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr. Yavuz Dizdar, Çorlu Kent Konseyi Başkanı Ramadan Cesur ve Çorlu Kent Konseyi Çevre ve Sağlık Komisyonu Başkanı Murat Sevgi de birer konuşma yaptı. Organizasyona katılan izleyicilerin sorularının da cevaplandırıldığı toplantının ardından MARÇEP Yürütme Kurulu Toplantısı da Babaeski'de gerçekleştirildi.

ADD Babaeski Şubesi, Kadıköy Bilim Kültür ve Sanat Dostları Derneği (KADOS), İğneada Çevre Derneği, Çorlu Kent Konseyi, Kırklareli Doğal Yaşamı Koruma Vakfı, TMMOB Kırklareli İl Koordinasyon Kurulu, Kırklareli Kanser Savaş Derneği, Uzunköprü Çevre Gönüllüleri Derneği, Çorlu Çevre Gönüllüleri Derneği ve Saray Kent Konseyi'nin katılımı ile gerçekleştirilen Yürütme Kurulu Toplantısı’nda hazırlanan sonuç bildirgesinde şu konulara dikkat çekildi:

“Marmara’da çevre kirliliği ileri boyutlara ulaşmıştır. Çevre kirliliğinin insan sağlığını önemli ölçüde etkilediği ve kansere neden olduğu bilimsel çalışmalarla belgelenmiştir. Ayrıca İğneada’ya termik santral yapılması, Çorlu-Karatepe’ye katı atık bertaraf tesislerinin kurulması, Çorlu-Yakuplu Köyü’ne “angus ahırı”nın yerleştirilmesi, bölgedeki plansızlığının somut örnekleridir. Temiz enerji üretimi açısından çok önemli kaynaklara sahip olan ülkemizde kömür ve çöpten enerji elde etme amacına yönelik yatırımlar bilimsel ve ekonomik değildir.

Avrupa’nın en büyüğü, 2 bin 511 dönümlük İğneada Longozu ciddi tehdit altındadır. Beğendik Köyü civarına Trakya Entegre Termik Santrali kurulması girişimi, İğneada Longozu’nu tamamen bitirecektir.

Çorlu-Yakuplu Köyü’nde kurulan ahırda hayvanların vahşi ortamda tutulmasının ötesinde, bu hayvanların gübrelerinin kokusu bölgeyi yaşanmaz hale getirmiştir. Ayrıca bu barınaklarda hayvan kesimi yapılması hukuksuzluğun boyutlarını göstermek açısından somut örnektir. Bu hayvan barınaklarının kapatılması yönünde alınan kararların derhal uygulanması vazgeçilmezdir.

Çorlu-Karatepe’ye kurulmak istenen katı atık bertaraf tesisleri, Trakya’daki çevre kirliliğini bir kat daha arttıracaktır. Katı atık bertaraf tesislerinin bölgedeki su ve toprak kirliliğine, hava kirliliğini de ekleyeceği açıktır. 875 bin ton kapasitesi olduğu bildirilen tesislerin yaratacağı hava kirliliğinin yanında yaşanacak trafik yoğunluğu ve egzoz gazlarının oluşturacağı kirlilik göz ardı edilemez.

Ülkemiz temiz enerji elde edebilecek, dünyanın sayılı ülkelerinden birisidir. Neden yüzde 100 yenilenebilir enerji elde etmek olanaklarımız varken termik ve nükleer enerjiye bağımlı kalınmak isteniyor? Özellikle rüzgâr enerjisi veriminde, son 30 yılda dünyada 500 misli artış vardır. Küresel hedef, enerji ağının gelecekte yüzde 100 yenilenebilir enerji elde etmeye dönüşmesidir. Planlamalar kesinlikle temiz enerjiden yana olmalıdır.

Ergene Nehri kirliliği, Türkiye’de kirlilik sembolü olmuştur. Sanayi kanalizasyonu halindeki nehir suları ile yapılan sulu tarım alanlarında özellikle ağır metaller bağlamında toprak kirliliğine dönüşmeye başlamıştır. Birkaç yıldır öne sürülen temizleme söylemlerine rağmen, nehir kirlilik bulgularında bir değişiklik olmadığı, bu yaz yapılan su analizleri ile bilimsel kanıtlanmıştır. Bu kirliliğin su, toprak, bitki ve ürün yoluyla, hayvan ve insanlara ulaşması kaçınılmazdır. Bazılarının kanserojen olduğu bilinen ağır metaller (eser elementler) nehir suyunda, nehir çevresi topraklarda ve yetişen bitkilerde toksik düzeyde bulunmaktadır. Ülkemizde yapılan birçok çalışmada da bu maddelerin kanserli dokularda, normal dokulara oranla anlamlı düzeyde yüksek olduğu gösterilmiştir.

Endüstriyel tarım ürünlerinin yanı sıra gıda maddelerinin uzun süreli saklanabilmesi için eklenen katkı maddelerinin insan sağlığına ciddi olumsuz etkileri olduğu gerçeğini belirtmek gerekir. Özellikle süt ve et ürünlerinin işlenmesi sürecinde eklenen katkı maddeleri sağlık açısından ciddi tehditler oluşturmaktadır. Su ve toprak kirliliğine bağlı tarım ürünlerindeki ağır metallerin yanı sıra besinlerin uzun süreli saklanması amacıyla eklenen katkı maddeleri sağlık açısından çok özel bir önem taşımaktadır. Günlük yaşamımızda her an kullandığımız sucuk, salam, sosis gibi et ürünleri ve süt, yoğurt, yumurta gibi gıda maddelerine eklenen katkı maddeleri sağlığı ciddi olarak etkilemektedir. Bu ürünlerin yanı sıra sebze, meyve ve hububat tüketiminde de doğal kaynakların tercih edilmesi vazgeçilmezdir.

Trakya’nın koruma ve kalkınma anayasası olan “Ergene Havzası Çevre Düzeni Planı” bilindiği üzere iptal edilmiş, İstanbul Büyükşehir Belediyesi(İBB)-İMP ve Kentsel Tasarım Merkezi tarafından yapılan Trakya’yı İstanbul’un amaçlarına göre düzenleyen plan yürürlüğe girmiştir. Bu planın iptaline karşı açılan davanın sonuçlanmamış olması kaygılarımızı arttırmaktadır. Zira yürürlükte olan plana göre tahsisler, satışlar, kiralamalar, meraların amaç dışı kullanımı geri dönüşümsüz olarak sürmektedir. Kalanı kurtarmak için yargı kararı umudumuzdur.”

Editör : Tuğberk Erdem
2226 Okunma
KÖŞE YAZARLARI
Murat Sevgi

Murat Sevgi

Yılmaz Çivici

Yılmaz Çivici

Nijat Ayvaz

Nijat Ayvaz

Mehmet Ali Esmer

Mehmet Ali Esmer

Atıf Mutlu

Atıf Mutlu