30 Ağustos'tan Bir Gün Önce Doğmak
Nijat Ayvaz
29 Ağustos falanca tarihte Tekirdağ’da bir
Cuma günü başlıyor hikâyem...
Rüzgârının uğultusunu sevdiğim,
Yağmurunda ıslandığımda çocuklaştığım kentim
Tekirdağ’da
44 yıl önce başlayan…
Ve her gün yeni bir keşfe dönüşen hayat
serüvenimin yeni bir durağındayım.
Heyecanlanmalı mıyım?
Bilmiyorum.
Şundan eminim ki, uzun yılları devirince
damağınıza değen pastanın tadı bile değişiyor.
Sizi adımlarınızdan tanıyan bir ruhunuz,
Gözyaşlarınızı ezbere bilen acılarınız,
Kahkahanızın dozundan mutluluğunuzu fark eden
karakteriniz oluşuyor geçen zaman içinde.
Et bedeninizle ruhunuz el ele verip sarsılmaz
bir aşkın en tanrısal yanına ikna olmanızı sağlıyor...
O aşkın adı YA-ŞA-MAK!
Ama her şeye rağmen yaşamak...
Geçen zaman içinde doğanlar kadar, ölenler
oluyor...
Ölenlerin ardından eksiliyor, doğanlarla
tamamlanıyorsunuz.
Her yeni gidilen yeri eskitirken koşar adım,
Gidilmemiş yerlerin merak dolu heyecanı
kaplıyor sizi.
Ve böylelikle yaşama sevincinizi avuç avuç,
kana kana içiyorsunuz.
İnsanın insanla imtihanında yıkılan ve
Paramparça olan yanlarınızın yama tutmayacağı
gerçeğini kabul etmek zorunda kalıyorsunuz ki,
Benim yaşarken en zorlandığım yan bu oldu
hep.
Kırılganlıklar biriktirmekten vazgeçeli çok
olsa da
Sanırım ben alıngaçlı doğanlardanım...
Büyük hayal kırıklıklarım olmadığı gibi,
Büyük kırılganlıklarımın olmasını da HİÇ
SEVMEDİM BEN.
Amatör kulvarda koşturan ruhumu aynı tempoda
koşmaya ikna ederken hiç yorulmasam da,
Düştüğümde benim de dizlerim kanıyor...
Zaman zaman düşüp sendelediğim de
Hep yanımdaydı dostlarım…
Az ve candan bildiklerimle gülmeyi öğrendiğim
kadar,
Çok ama sözde bildiklerimle ağlamayı da
öğrendim.
Yırtılan her dostluk sözleşmesinde
Gözyaşlarını içine akıtmayı öğreniyor
insan...
Öğreniyor her yaşla birlikte
Çocukluk günleriyle vedalaşmanın ne kadar zor
ve tarifsiz özlemlere gebe olduğunu...
Gözlerinizi bir an bile kırpmadan baka
kaldığınız yaşama...
Yeni umutlar ekerek,
Yaşamanın her şeye rağmen verilmiş en güzel
fırsat olduğunu her gün kendinize hatırlatıyorsunuz.
Vedalaşılamaz görünen hayatla vedalaşmadan
önce
Yapmanız gerekenler listenizi bir kez daha
kontrol ediyorsunuz doğum günlerinizde...
Ve 2013, 2014... iki bin bilmem kaça henüz
gerçekleşmemiş hayaller koyuyorsunuz.
Büyük yaratıcının sizin için önünüze
koyduklarının ifade edilmez merakı ile hayata üretiyor,
Hayatdaşlarınızla paylaşıyorsunuz...
Kısacası YA-ŞI-YOR-SUN BE AR-KA-DAŞ...
Yaş alıyor ama yaşlanmıyorsun.
Her 29 Ağustos’ta yazdığım “Doğum Günü”
yazımı
Bugün 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda yazıyorum.
Neden mi?
Yaşamın başarı ve başarısızlık çizelgesinin
çok ötesinde
Doğmakla bir zafer olduğunu bir kez daha
anladım da ondan...
Not: Tanıdığım, canıma eklediğim, beni tanıyıp, hayatlarında yer veren doğum günüm sebebiyle yüzlerce telefon ve internet mesajı bırakan tüm dostlarıma teşekkür ederim... Sevginizle dokunduğunuz hayatım sizlerle daha zengin bunu biliniz...
Nijat Ayvaz Köşe Yazıları
- “O Ses”Ten Aranan “O Ses” Çıkar Mı?
- “Avrobeskçi” Can Bonomo Ile Ne Alırız?
- Muck (Müzik Umutları, Cesaretleri Kanatlarıydı)
- Mimik Nakliyle Kahkaha Atmak
- Çanakkale'ye, Adım Adım Yürümek...
- Dış Politikada Yaşanan Akıl Tutulması Ve Suriye
- Kanserin Pençesindeki Türk Halkı
- Sarkozy Gitti, Darısı Merkel'in Başına
- Telafisi İmkânsız Zamanları Boşa Harcamak
- Alkış Sorumluluk Getirir
- Ozan'lar Okusun
- Mutlu Musun?
- Şaman
- Merkez İlçe İsmine İtiraz
- Esat'a Reset Atamamak
- İlkelerin Olacak Arkadaş!
- Monokromatik Yalnızlık
- Adam Olacak Çocuk
- Gravdan Tarihçiler Devri
- Ekmek Kokusu
- İyi Çingeneler, Kötü Çingeneler
- Basın Kardeşliği Gerçekleşebilir Miymiş?
- Kemik Hırsızları
- Neden Türkiyeli Denmez!
- Başarı, Sıradan Bir Ödüldür Aslında
- Rakı Tekirdağ'dır, Tekirdağ Da Rakı…
- Öfkelenin!
- Bebek Katili Apo'ya Nobel Barış Ödülü Yolu Açıldı
- Yaşananları Doğru Okumak!
- Anlat Kızım Marika
- Kastro İçin Neyi Bekliyoruz?
- And Olsun Ki…
- “Basına Yasaktır Gardaşım, Giremezsin!”
- Tesadüfen