Atıf Mutlu - Öyle Kardeş İstemiyorum

Atıf Mutlu

Öyle Kardeş İstemiyorum

Atıf Mutlu

-“Dışişleri Bakanı; 1911 ile 1923 yılları arasında nereleri kaybetmişsek, hangi topraklardan çekilmişsek 2011-2023 yılları arasında o topraklarda tekrar kardeşlerimizle buluşacağız, deyince Türk kardeşlerimizle nihayet buluşacağız diye pek sevindim.”

-Sevincini kursağında bırakmak istemem ama onun “kardeş” dediği, senin anladığın “kardeş” değil Hasan Dayı…

-Olur mu canım öyle şey?

-Biz o yıllarda nerelerden çekildik bilir misin?

-Rumeli’den, Galiçya’dan, Kafkaslar’dan çekildik. Başka neresi var ki?

-Geri kalanını ben söyleyeyim:

1912’de Bingazi ve Trablus’tan, 12 adalardan, Arnavutluk’tan çekildik.

1913 ‘de Girit’ten.

1917’de Irak’dan.

1918 yılında ise Filistin’den, Sina’dan, Suudi Arabistan’dan.

1925’de Musul ve Kerkük’ten.

Ve en son 1919’da Medine’den

5 milyona yakın Türk, 1326 yılından beri 600 yıldır bulunduğu topraklarda can verdi. Gittiğimiz yerlere adalet ve özgürlük götürmüş, halkına kardeşlik teklif etmiştik. Ama en ağır darbeyi asırlarca beraber yaşadıklarımızdan yedik. Hem de sırtımızdan. Bulgar çetelerinin soydaşlarımıza yaptığı zulmü insan insana yapar mı? İsimlerimizi bile değiştirdiler. Batı Trakya’da hala ızdırap çekiyoruz. Yemen’de, Kanal’da, Sina’da, Medine’de İngilizlerle savaşan on binlerce askerimiz, satılmış Araplar tarafından öldürülüp cesetleri yağmalandı. Belki altın yutmuşlardır diye cesetlerin mideleri bile bıçakla deşildi. Hangi kardeşten bahsediyorlar Hasan Dayı?

-Bak ben bu kadarını bilmiyordum. Arapları da din kardeşimiz diye düşünürdüm hep.

-O din kardeşi dediğin, Harem-i Şerif’i İngilizlere karşı koruyan Türk askerini arkasından hançerledi. Öyle bir vahşetti ki İngiliz casusu Lawrence bile “Dehşet içindeydim, trendeki yorgun, aç bitap Türk askerleri teslim olmak için bile kollarını kaldıracak güçleri yoktu ama süvari Arap Birliği öyle bir katliama girişti ki... Artık boğazım kurumuş yapmayın diyemiyordum... Havada Türk askerlerinin kolları bacakları uçuşuyordu… O yorgun askerlerden geri kalan Arap kılıcı ile parçalanmış cesetler... Kulaklarımda ise emirin askerlerinin korkunç zafer çığlıkları idi” diyerek vahşeti itiraf etmek zorunda kalmıştır. Yani Hasan Dayı Batı Trakya dışında buluşacak kimse kalmadı. Türk Cumhuriyetleri’ne de kardeş gibi davranmıyorlar zaten. Bunlar “kardeş” derken karnımızı deşenlerden bahsediyorlar Hasan Dayı…

Seni bilmem ama ben öyle kardeş istemiyorum, eksik olsun!

KÖŞE YAZARLARI
Murat Sevgi

Murat Sevgi

Yılmaz Çivici

Yılmaz Çivici

Nijat Ayvaz

Nijat Ayvaz

Mehmet Ali Esmer

Mehmet Ali Esmer

Atıf Mutlu

Atıf Mutlu