Ekmek Kokusu
Nijat Ayvaz
Fırıncı Tahir Aga, Aralık ayının 20’sinden
sonra sabaha kadar çalışmaya başlardı.
Bu tatlı telaşın ardında; Rum, Ermeni, Yahudi
ve Müslümanlar’ın yılbaşı hazırlıkları vardı.
Gündüz mahallelinin yemeklerini de Tahir Aga
fırınında pişirir,
Bugünkü otogardan Çiftlikönü’ne dönen köşedeki
fırından sızan yemek, tatlı ve ekmek kokuları,
Bütün mahalleyi kaplardı.
Çocukluğumuzda hatırlıyorum, Yahudi Mahallesi’ne
çok yakın oturduğumuzdan,
Hacı İlbey İlkokulu’nda, Ermeni ve Yahudi
öğrenci arkadaşlarımız da vardı.
Yıllar sonra çeşmesinden su içtiğimiz Hacı
İlbey Çeşmesi’nin
Ermeni kardeşlerimizin yaptırdığı bir hayrat
olduğunu,
Tekirdağ’da ilk kez yazıp duyurduğumda,
herkes hayli şaşırmıştı.
Bu kentte sadece Müslümanlar hayrat
yaptırmaz,
Rum ve Ermeniler de çeşmeler yaptırırdı.
Oysa Ermenice ve Yahudice yazılar,
Mahalle çeşmemizde, okuduğumuz okullarda,
misafir olduğumuz arkadaşlarımızın evlerinde var olan ve yadırgamadığımız bir
şeydi.
Şimdi yeni nesil bu izleri maalesef ya üzeri
kalın boyanmış,
Ya da ince ince parçalanmış olduğundan asla
göremeyecekler.
Anlatılan ve yazılanların ötesinde, hiç bir
anıları olamayacak.
Hiç unutmuyorum, bugünkü Cumhuriyet Meydanı’ndaki
Meydan Köftecisi’nin hizası
Rum meyhaneleri ile doluydu.
Ahşap sandalyeli, içinde laterna çalınan,
Zaman zaman da meyhane müzikleri ile rakıya
eşlik edilen
Yaşayan mekânlardı buralar…
Şimdilerde, kulağı sağır edercesine çalınan
iğrenç müziklerle
Ortam ve ruh kirleten mekânlar değildi
buralar…
Herkes herkesi rahatlıkla dinler, sohbetini
eder,
İçeride çalınan müzik ise bu sohbete renk
katardı.
Çocukluğumda masa aralarında koşturan ben,
Babamın ve arkadaşlarının kadehlerini rakı ve
şarap dolduran Agop Amca’nın,
Bardağıma doldurduğu üzüm şırasının yanına
getirdiği kuru fasulye tadını
Hiç unutamayanlardanım.
Meyhanenin kapısından kim girerse; Yahudi,
Ermeni, Rum veya Müslüman
Masa masa, tek tek selamlaşılır,
Gelenin ve gidenin sağlığına ve şerefine
kadeh kaldırılırdı.
O günlerde mutlu insanların kahkahaları
savrulurdu sokaklara.
Rum, Ermeni, Müslüman, Yahudi, Çingene…
Kardeş gibi yaşar, selamlaşmadan bir adım
atmazlardı.
Ya şimdi?
Biz ilk çocukluk günlerimizde Rum, Ermeni
arkadaşların yeni yıl kutlamalarına da eşlik ettiğimizden,
Dünyanın kutlamalarına yabancılaşmadık.
O nedenle;
“Yılbaşı çamı süslemek, Hıristiyan âdetidir”,
“O kutlama, kâfir uygulamasıdır”
Gibi geleceği karartan çürümüş zihinlerin
görüşleriyle kirlenmedik.
Yeni yıla girerken de, yeni yıla girdikten
sonra da,
Umut, sevgi diledik tüm insanlık için…
Minicik bir kent olan Tekirdağ’da,
Tahir Aga’nın fırınında;
Rum ve Ermeni’nin kilisede dağıttığı kutsal
ekmek de,
Yahudi’nin Hamursuz Bayramı’ndaki hamursuz
ekmeği de,
Müslüman’ın nohut ekmeği de pişerdi.
Tahir Aga’nın fırınından,
Bu dört farklı inancın ekmek kokuları
dağılırdı mahallemin sokaklarına.
O nedenle,
Dinsel kinler ve nefretler yeşermez bizim
gönlümüzde.
İnsan temelli düşünür, insanı severiz biz…
Nijat Ayvaz Köşe Yazıları
- “O Ses”Ten Aranan “O Ses” Çıkar Mı?
- “Avrobeskçi” Can Bonomo Ile Ne Alırız?
- Muck (Müzik Umutları, Cesaretleri Kanatlarıydı)
- Mimik Nakliyle Kahkaha Atmak
- Çanakkale'ye, Adım Adım Yürümek...
- Dış Politikada Yaşanan Akıl Tutulması Ve Suriye
- Kanserin Pençesindeki Türk Halkı
- Sarkozy Gitti, Darısı Merkel'in Başına
- Telafisi İmkânsız Zamanları Boşa Harcamak
- Alkış Sorumluluk Getirir
- Ozan'lar Okusun
- Mutlu Musun?
- Şaman
- 30 Ağustos'tan Bir Gün Önce Doğmak
- Merkez İlçe İsmine İtiraz
- Esat'a Reset Atamamak
- İlkelerin Olacak Arkadaş!
- Monokromatik Yalnızlık
- Adam Olacak Çocuk
- Gravdan Tarihçiler Devri
- İyi Çingeneler, Kötü Çingeneler
- Basın Kardeşliği Gerçekleşebilir Miymiş?
- Kemik Hırsızları
- Neden Türkiyeli Denmez!
- Başarı, Sıradan Bir Ödüldür Aslında
- Rakı Tekirdağ'dır, Tekirdağ Da Rakı…
- Öfkelenin!
- Bebek Katili Apo'ya Nobel Barış Ödülü Yolu Açıldı
- Yaşananları Doğru Okumak!
- Anlat Kızım Marika
- Kastro İçin Neyi Bekliyoruz?
- And Olsun Ki…
- “Basına Yasaktır Gardaşım, Giremezsin!”
- Tesadüfen