Nijat Ayvaz - Kemik Hırsızları

Nijat Ayvaz

Kemik Hırsızları

Nijat Ayvaz

Binlerce genç, yaşlı insan onuru adına milleti adına bir ölüm savaşının içinde rol aldı.

Kazandıkları onur zaferinin yanında kaybettikleri yaşamları kifayetsizdi.

Bir karış toprak uğruna getirilen binlerce şahadet, bu günü doğru okumamızı sağlıyor.

Çanakkale Savaşları’nda ölenlere, bugünün yaşayanları çok şey borçlu…

Gelibolu toprağında binlerce Türk, Yörük, Kürt, Laz, Çerkez Anadolu’nun insanının yanı sıra Hintli, Yeni Zelandalı, Avustralyalı, Fransız, Faslı, Cezayirli, İngiliz ve daha birçok milletten insan kucak kucağa yatıyor.

Birbirlerini tanımadan öldürmeyi seçtiler. Birbirlerinden nefret edecek vakitleri dahi olmadı.

Birileri uzak diyarlardan bir emirle geldi. “Öldür” dendi, tartışmasız bir emir ile…

Her iki tarafta birbirini yok edercesine öldürdü, öldürdü, öldürdü…

Birbirlerini öldürenler, kiminle savaştıklarını ateşkes arasında fark etti.

Bu kişiler miydi Osmanlı askeri? Bu kişiler miydi Anzak askeri?

“Yahu bunlarda bizim gibi genç, bizim gibi insandılar…” dediler şaşkınlıkla…

Gelibolu’da kaç savaşan asker “savaşların” gerekliliği üzerine düşündü?

“Neden ölüyoruz?” sorusuna cevap arayan kaç genç insan, yeşermeyen hayatını can etti bu topraklara?

Birileri dün olduğu gibi bugün de kefensiz toprağa düşen bu canların dile geldiği bu coğrafyadan neredeyse 90 yıldır malzeme topluyor.

Kolleksiyonerler burada, ne var-ne yok biriktiriyor. Geçmişin bu anılarını haraç mezat topluyor, sergiliyorlar.

(2015 Çanakkale Savaşları’nın 100’üncü yılı dolayısı ile anılarının peşine düşen turistlere, seyreyleyin siz Gelibolu’da haraç mezat elinde ne varsa satmaya çalışacak bir dolu adamlar türeyecek o yarımada’da. Hep birlikte izleyip göreceğiz.)

Çanakkale Savaşları’nda, savaş müzelerinde etraftan toplanan materyallerle ölümü, yıkımı sergilemek, gelecekte olması muhtemel savaşları engellemekte elbette önemli rol oynar.

Buraya kadar haklıyız.

Oradan buradan toplanan kol, bacak, kafa, göğüs kemiği parçalarını ait olduğu beden, ait olduğu toprak çağırmaz mı?

Bir avuç toprakla örtülü bu bedenler, koyun koyuna uzandıkları bu topraklarda “Rahat bırakın bizi. geçmişte neden öldüğümüzü biz biliyoruz. Ya siz bizim neden öldüğümüzü hatırlıyor musunuz?” demezler mi?

“Bedenlerimizi, oradan oraya çekiştirip durmaktan vazgeçin!” demezler mi?

“Rahat bırakın artık ruhlarımızı” demezler mi?

Bu kutsal ölüleri rahat bırakmak gerek artık, burada ölenlerin üzerinden para kazanma onursuzluklarına son vermek gerek.

Bundan iki yıl önce ilk kez 4 arkadaş Tekirdağ’da bir projeyi devreye soktuk.

57. Alay’ın tertip edildiği bu topraklardan 57 kişi ile yürüyerek Gelibolu’ya gittik.

Zor hava şartlarına aldırmadan, 5 gün gibi bir zaman diliminde üst üste bu yürüyüşü 2 yıl gerçekleştirdim.

Bu yürüyüşün anlam ve önemini başka genç arkadaşlarımın da hissedip, yüreğine işleyebilmesi adına 57. Alay yürüyüşünde bu yıl bayrağı bir başka genç arkadaşıma teslim ettim.

Ömrüm ve sıhhatim olursa, Çanakkale Savaşları’nın 100’üncü yılında yürümeyi istiyorum.

Yarın 57 genç arkadaşım iki yıl önce başlattığımız bu güzel projenin 3’üncüsünü tamamlamak üzere yola çıkıyorlar. Yolları açık olsun…

Geçmiş, Bugünle Barışta Kucaklaşıyor

Çanakkale Savaşları’nın 100’üncü yılı için bir projem var! Trakya topraklarında geleneksel mezar stili “Tümülüs”ten hareketle, her milletten Çanakkale Savaşı’nda ölenleri “İnsan” olgusu altında bir ortak anıtta ölümsüzleştirmek istedim. Ayrıca,  buraya ölenleri anmaya gelenlerin de ortak bir anıtta geçmişin anıları ile birleştirmek gerekliliğini düşündüm. O nedenle Çanakkale Savaşları’nın 100’üncü yılı olan 2015’te buraya geçmişin izlerini görmeye gelecek her milletten kişi, cebinde kendi diyarından bir ufak taş parçasını da cebine koysun. Bugün var olan şehitliklerin merkezi ortak bir alanda; Türk, İngiliz, Fransız, Hintli, Avustralyalı, Yeni Zelandalı,  Alman, Avusturyalı, Macar, Faslı, Afrikalı, ölenlerinin anısına kendi yurdundan bir taşı bu ortak alana bıraksın. Bu alanda zamanla oluşacak gelen taşlardan oluşacak tümülüs ile üzerlerini örtecek toprağı, kefeni olmayan askerler için, paramparça olmuş bedenleri için, sembolikte olsa bu anıtta o kahraman askerler yaşayanlarla bir bütün olacaktır. “Geçmiş, Bugünle Barışta Kucaklaşıyor” adını verdiğim bu projeyle eminim herkes cebinde getireceği bir taş parçası ile bu topraklara düşmüş ve hala bu topraklarda emanet ruhlara huzur verecektir.

Cümlelerimi tamamlarken, her zaman olduğu gibi bu topraklar için ölenleri bugün yaşayanlar asla unutmamalı… Umarım bu projem hayata geçer de bizlerde cebimize bir ufacık taş parçasını alır, 2015’te Çanakkale de kaybettiğimiz dedelerimize götürürüz.

Ruhları şad olsun…

KÖŞE YAZARLARI
Murat Sevgi

Murat Sevgi

Yılmaz Çivici

Yılmaz Çivici

Nijat Ayvaz

Nijat Ayvaz

Mehmet Ali Esmer

Mehmet Ali Esmer

Atıf Mutlu

Atıf Mutlu