Elif Soyseven - Teselli Aramak...

Elif Soyseven

Teselli Aramak...

Elif Soyseven

Bazen kendimi kötü hissettiğim anlarda, kitaplarda ararım beklediğim soruların yanıtlarını.  Umarsızca önüme çıkan kitapların sayfalarına dalarım, peş peşe dizili sözcüklerde bir teselli ararım. Size de böyle olur mu bilmiyorum ama kitaplarda teselli aramak, yaralara merhem bulmak umudu taşır kanımca. Aradığım merhem aşk acısına ait olmasa da, uzun zaman önce bir makale okumuştum, insanlar âşıkken dinlediği müziğin ritmine, ayrıldıklarında ise sözlerine dikkat ederlermiş. Demek sözcüklerin teskin edici bir büyüsü var, tıpkı müzik gibi…

İşte yine böyle bir zamanda aldım elime Ayaan Hırsi Ali’nin “Kâfir” adlı kitabını. İnternette, Müslüman kadınlarla ilgili açıklamalarıyla duymuştum ilk kez adını. Ve tabi onu Salman Rüşdi gibi damgalayan senaryosunu, kendisinin yazdığı “İtaat” filmi. Yönetmen Theovan Gogh tarafından çekilen bu 10 dakikalık filmde, İslam’ın kadınları nasıl suiistimal ettiği ayetlerle desteklenerek anlatılıyordu ve bu filmin yarattığı sansasyon sonrası yönetmen faslı bir radikal Müslüman tarafından öldürüldü. Ve Ayaan Hırsi Ali aldığı tehditler sonrasında yaşadığı Hollanda’yı terk etmek zorunda kaldı.

Ayaan Hırsi Ali kitabında, Afrika’da Müslüman bir ailede doğmuş bir kadın olarak yaşadığı baskıyı, zulmü anlatıyor. Küçük yaşlarında diri diri sünnet edilen kızları, zorla evlendirilen henüz ergen olmuş kızların acısını, yoksulluğu, cehaleti, öfkeyi ve en önemlisi itaat adına yapılmış zulmü, işkenceyi gözler önüne seriyor. Doğduğu andan itibaren kâfir diye öğretilen Hıristiyan dünyasıyla karşılaşması, onu bu sorgulamaya itiyor. Kendi ülkesindeki yoksulluğu, zulmü, düzensizliği ve tüm bunların üstünde din adına ezilen kadınların hikâyesini anlatıyor. Yıllarca burkaların ardına saklanmış, özgürlüğünü arayan bir kadının çelişkilerle, kıyaslamalarla dolu hikâyesi… Tam da içinden geçtiğimiz dönemde, altı çizile çizile okunması gereken bir kitap. Ali, her seferinde kendi kendine şu soruyu soruyor; madem biz Allah’ın sevdiği kullarız, ülkemizde savaş, açlık, zulüm var, ama yıllarca bize kâfir olarak öğrettiğiniz, kötülediğiniz batılı ülkelerde düzen, özgürlük, kadınlara eşitlik var, adalet bunun neresinde? Ve ekliyor Müslüman dünyasının da bir “Voltaire’i” olmadan kadınlar bu baskıdan kurtulamayacaklar. Kâfir, Afrikalı Müslüman bir kadının geçirdiği inanç evriminin çarpıcı hikâyesi olarak satırlara dökülmüş.

Elif’in Notları’ndan:

*Londra’nın Madame Tussauds Müzesi varsa, bizim de Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzemiz var artık. Eskişehir’i üniversite şehri haline getiren, Büyükşehir Belediye Başkanı olduktan sonra Porsuk Çayı’nı Venedik’e çeviren Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Türkiye’nin ilk balmumu müzesini 18 Mayıs 2013 günü Eskişehir’de açtı. Madame Tussauds Müzesi’nde gördüğü Atatürk heykelini beğenmediği için yeni bir Atatürk heykeli yapmak için kolları sıvayan Büyükerşen’i, bu ilgisi bir müze sahibi yaptı. O yıllardan beri ürettiği 160 balmumu heykel, şimdi ziyaretçilerle buluşuyor. Yolunuz Eskişehir’e düşerse, bu müzeyi gezmeden dönmeyin.

*Ergene Platformu’nun “Ergene Hayata Dönsün” çalışmaları; 8 Haziran 2013 günü saat 13.00’de Çorlu Kent Konseyi’nin ev sahipliğinde “Çorlu Buluşması” adı altında Çorlu Deresi Köprüsü üzerinde gerçekleştirilecektir.


“Hayatın yüzüne bak… Her zaman hayatın yüzüne bak. Ne olduğunu bilmek için, sonunu bilebilmek için, onu olduğu gibi sevebilmek için hayatın yüzüne bak. Sırtını döndüğün an kaybedersin, hayatın yüzüne hatta gözüne bak…”

Virgina Woolf

KÖŞE YAZARLARI
Murat Sevgi

Murat Sevgi

Yılmaz Çivici

Yılmaz Çivici

Nijat Ayvaz

Nijat Ayvaz

Mehmet Ali Esmer

Mehmet Ali Esmer

Atıf Mutlu

Atıf Mutlu