Amerika Birleşik Devletleri Seferi
Atıf Mutlu
-Bu
sefer Başbakanın ABD’ye gidip döndüğünü pek anlamadık.
-Nasıl yani Hasan Dayı?
-Ne
bileyim, çok tantana yapılmadı. Otobüs üzerine çıkıp zafer naraları atılarak
gezilmedi. Havai fişekler patlatılmadı. Hatta Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı,
Ankara’yı afişle donatıp Başbakan’a teşekkür bile etmedi.
-Bak ben ona dikkat etmemişim. Benim aklım
hala ziyaretten önce yüreğimizi yakan Reyhanlı’da, ziyarette de müstemleke
memleket muamelesi görmekte kaldı.
-Haksızlık
ediyorsun ama Başbakanımızı özel misafir statüsünde ağırladılar ya…
-Doğru söylüyorsun, o bölümü atlamışım. Çok
misafirperverdiler (!).
-Hem de
hediyemizi karşılıksız bırakmayıp, eşine kitap hediye ettiler.
-Evet. Türk ülkesinin Başbakanı, Arapça
harflerle yazılmış isim plaketi verdi. Onlar da eşine “Diktatörün Psikolojisi”
isimli bilimsel(!) kitabı verdiler. Çok anlamlıydı ama anlayana tabi…
-Başbakan’ın
bu ziyaretinin amacı neydi?
-Hasan Dayı, Başbakan, ABD’nin ve BM’nin
Suriye’ye karşı daha sert tutum takınmasını, Suriye’nin kuzeyinde uçuşa yasak
bölge ilan edilmesini ve BM’nin mültecilere destek vermesini, Gazze ziyaretinin
desteklenmesini ve Kürecik füze rampalarının olası bir İsrail-Suriye savaşında
kullanılmayacağı garantisinin verilmesini istiyordu.
-Eee…
-Tabi bunları yalnızca kendisi istiyordu.
Çünkü ne dış politika esaslarını belirlerken, ne Gazze’ye ziyarete gitmeye
karar verirken, ne de Kürecik’e füze rampalarının yerleştirilerek komutasının
yabancılarda olmasına müsaade ederken bize sormamıştı. Gelen tepkileri “Siz ne
yaparsanız yapın! Biz karar verdik” mantığıyla savuşturmuştu. Şimdi kazın
ayağının öyle olmadığı ortaya çıktı. İcazet aldığı ağabeyiyle durumu yeniden
değerlendirmeye gitti.
-İstediklerini
alabildi mi bari?
-O kadar güzel ağırlamışlar ki bu konulara
girmeye fırsat bulamadan geri dönmüş.
-Olur
mu canım, Obama ile konuşmuşlar ya..
-Doğru da, Obama konulara pek sıcak
bakmayınca o da ayıp olmasın diye konuları açmamış.
-Yani
boşa gitti geldi!
-Olur mu öyle şey… Bir defa 19 Mayıs
törenlerinde “sap” gibi ayakta durmaktan kurtuldu. Kızının diploma törenine
katıldı. Yardımcısı aracılığı ile Hoca Efendi’nin ‘emirlerini’ aldı. Reyhanlı
patlamalarının yarattığı gündemi değiştirdi. Çok verimli(!) bir geziydi.
-Yani?
-Yani müstemleke memleketinin bir Başbakanı
daha bu ülkenin bağımsızlığı için canlarını feda eden atalarının kemiklerini
sızlattı Hasan Dayı. Biz de ortak olduk.
Atıf Mutlu Köşe Yazıları
- Vicdanım Reddediyor!
- Salla Başını, Versinler Maaşını…
- Şike Yasası Veto Edilmiş (!)
- Şaşırdınız Mı? Hayret!
- Enflasyon Hesabı
- Havada Angus Kokusu Var!
- Aziz Şehitlerimiz! Sizlerden Özür Diliyorum…
- Hangi Darbe? Hangi Darbeci?
- Ulus, Egemen Mi?
- Ölçülemeyen Büyümeler…
- Cumhuriyet Köyleri
- Polis Devletine Doğru
- Aaa! Yavrum Bak Kocaman Bir Kuş
- Açılımda Da Hedef 2023 Mü?
- Melleler Geliyor!
- O Kadar Temizsiniz Ki!...
- Suç, Atatürk'ün Kardeşim!
- Hangi Müslüman Kardeşimiz Yardıma Muhtaç?
- Öyle Kardeş İstemiyorum
- Andımız Ve Dr. Reşit Galip
- Terörün Görünmeyen Yüzü
- Tohumuna Para Mı Verdik?
- Bakan Dediğin…
- Kötü Fikirler Üşüşür Mü?
- Protestocu Odtü
- Sesimiz Çıkmıyor, Alıştık Bile!
- Biz Memed'i, Kumarda Kaybettik
- Soruyorum!
- Adalet Bakanı Haklı
- Hutbelerden, Atatürk Kaldırıldı
- Türk Müsün, Türkiyeli Mi?
- Ne Hasta Olun, Ne De Şifa Arayın…
- Vekillere Ulufe
- Hükümete Teşekkür Ediyorum...
- Kimi Şikâyet Edelim?
- Bize Her Gün Bayram
- Dervişin Fikri…
- Kafaların İçine Bakmak Lazım…
- Kutu Kutu Pense
- Kaş Yaparken Göz Çıkarmak
- N'olmuş?
- Unuttun Mu Yoksa?
- Bu Boku Neden Yedik?