Türk halkı yıllardır TV’lerden gözünün içine baka baka aşağılanmaktan,

“Yok” sayılmaktan yorgun düştü ve çıktı meydanlara…

Baskıcı yönetim anlayışıyla sindirildiği zannedilen halk,

Sonunda üzerindeki korkudan silkelendi ve meydanları doldurdu.

Taksim Gezi Park’ında bir avuç insanın onurlu mücadelesi ile başlayan direniş,

Milyonların katılımıyla bir yeniden dirilişe dönüştü.

Halkın bu masum eylemleri üzerine her türden provakatif manevralar

Birer birer sosyal medyadan çürütülüp, çökertildi...

Halk kontrolsüzce polis müdahalesine maruz kalırken,

Basın, halkın sesini görsel ve basılı medyadan duyuramadı…

Basın bu anlamda sınıfta kaldı.

Oysa yabancı basın,

Türkiye’de yaşananları günlerce canlı yayınlarla yayınladı.

Ne yazık ki Türkiye halkı yaşadığı dramı,

Yabancı kanallardan takip edebildi.

Her türden baskı,

Bir şekilde delindi.

Gandi’nin Kıta Hindistan’ında verdiği pasif direnişe benzer bir eylemle,

Türkiye halkı sesini dünyaya duyurmaya devam ediyor.

Tüm dünya medyasındaki ve kendi ülkesindeki itibarında

Sarılmaz bir yara alan Başbakan,

Ülkesi içinde itidalli olması gerekirken,

Yangına körükle gitmeye devam ediyor.

Halktaki genel kanı

İnandırıcılıktan yoksun, ciddiye alınmayan

Bir Başbakana dönüşü verdiğidir.

Halkın dile getirdiği bir diğer şey de

Başbakan R. Tayyip Erdoğan’a artık;

Ne okuyacağı şiir,

Ne dinsel hikâye,

Ne de ağlayarak mağdur edebiyatı,

Kaybedilen o itibarı geriye getirmeyeceğiydi.

Halk,

Üzerindeki korku duvarını aşmayı başarmıştır.

Sıra Basın’dadır.

Kısacası Türkiye’de halk,

Kazanmıştır…