Anlat Kızım Marika…

Trakya her dönemde, yatırım almakta geç kalmışlığının hüznünü yaşar.

Bir şeyler tam yoluna konur, diğer taraftan bir bakarsınız birileri işi bozmak adına elinden geleni yapar…

Trakyalı, kendi coğrafyasına yapılan her yatırım sonrası mutlaka ciddi sorunlarla karşılaşmış.

Verilen sözler ve vaat edilen sonuçlar hep hüsrana uğramıştır.

Trakyalı’ya en büyük yalan “Trakya sanayileşirken” söylenmiş.

Yapılacak her tür sanayi yatırımında çevreye duyarlı, en son teknoloji kullanılacak denmiş.

Çevrenin ve tarım arazilerinin kirletilmeyeceği garantisi verilmiş.

Sonuç; ERGENE KİRLİ AKIYOR.

Trakya’mın havasını, denizini, tarım arazilerini ve en acı olanı da yeraltı sularını kirletip, ülke ekonomisine katkı sağlıyoruz iddiasındaki bu yatırımcılar, neden insan ve doğa sağlığını tehdit ederek para kazanırlar? Bindikleri dalı neden keserler?

Çevre ve insan sağlığı kaybedildikten sonra, kazanç bunun neresinde?

Organize sanayi bölgelerindeki kuruluşların denetimlerinde yaşanan zafiyetler, bugün Ergene Nehri’nin zehir olarak akmasına neden olmuştur.

Şimdi de devlet çıkıp, ‘Ergene’nin temizlenmesi için 3 katrilyon para ayırdım’ diyerek kahramanlık taslıyor.

Sorarlar adama; “Kirlenmeden önce neredeydiniz?” diye.

Neden doğru denetlemediniz?

Trakya’ya yapılan bunca sanayi yatırımından elde ettiğimiz milli geliri, şimdi Ergene’nin temizlenmesine harcayacağız.

Sadece şunu sormak istiyorum: Biz buradaki sanayiden ne kazandık? Elimize ne geçti?

Ülkemin Trakya’da kurulu sanayiden kazandığı para, organize sanayilerin kirlettiği Ergene’yi temizlemeye harcadığı para ile uçup giderken.

Şimdi tekrar soruyorum: kazanç bunun neresinde?

Sanayiciden kaşıkla al, sanayicinin doğaya akıttığı kirini-pasını temizlemek için kepçeyle savur.

Neden önceden tespit edilemez böyle sonuçlar? Yazıktır, günahtır!

Şimdilerde Trakyalı, bir başka kandırmacanın eşiğinde...

İşte yeni bir sorunlu alan daha; termik santral bilmecesi!

Henüz start almadı ama halkın üzerinde biriken kaygıyı gidermeye dönük hiçbir faaliyet yok.

Herkes, termik santrallerin getireceği kazanca odaklanmış.

Doğaya ve insana ne gibi olumsuz sonuçlar doğuracağını umursayan yok.

“Termik santraller kurulurken en son teknoloji kullanılacak, çevreye 1 gram zararı olmayacak” deniyor da sonrası meçhul…

Ey yetkililer! Biz Trakyalılar, bu yalanı daha önce de dinledik.

“Anlat kızım Marika” derler bizim burada, bu martavallara.

Denetlenme aşamasında daha önce Ergene’nin kirlenmesiyle sonuçlanan sanayide termik santrallerde yaşanacak denetim zafiyetleri sonucu, coğrafyamızı ne gibi sonuçların bekleyebileceğini düşünemiyorum bile.

Uzun lafın kısası;

Devletimden beklediğim yakın ya da uzak yapılacak her yatırımda, risk hesaplarını yapması...

Her yatırımın olumlu sonuçlarına odaklanıldığı kadar, getirebileceği zararlarına da odaklanılıp risk minimize edilmeli.

Doğayı ve yaşam kalitemizi kaybettikten sonra, bu kirlenmeyi bertaraf etmek adına katrilyonlar ayırmışsın, bir anlamı yok.

Ucuz kahramanlıklara artık karnımız tok!