-Ellerin arkanda geziyorsun kalemşör hayırdır?

-Son olaylardan sonra tedbir almak farz oldu Hasan dayı!

-Yeni olaylar mı var?

-Haberin yokmuş gibi yapma Hasan dayı. Gezi olaylarında Başbakan; “Beşiktaş iskelesinde, 75-100 kişilik üzeri çıplak ve deri eldiven giymiş bir grup, başörtülü bir kadını dövmüşler. Kadın bayılmış, uyandığında da üzeri çiş kokuyormuş” diye utanmadan yalan söyleyerek şeçim çalışmalarının belden aşağı bölümünü başlattı ya…

-Eee olmamış mı yani?

-Hasan dayı, sen de mi inandın? Her yerde kamera var, yandaş basın saklasa da iki kanal olayları sürekli canlı olarak verdi. Böyle bir şey olsa görünmez mi? Üstelik İstanbul Valisi de “Öyle bir görüntüye rastlamadık” demedi mi?

-Nerden çıkmış peki?

-Kadının olağanüstü fantezi dünyasının, danışmanlara yansımasından…

-Yanlışlık olmuştur.

-Öyle bir yanlışlık ki kralcılar, hemen mikrofonlara koşup belden aşağı konularda çalışmaya başladılar. Yine densiz yobazın biri bizim paralarımızla kurulan TRT ekranlarına çıkıp  “Hamileliği davul çalarak ilan etmek bizim terbiyemize aykırıdır. Böyle karınla sokakta gezilmez. Her şeyden önce estetik değildir. 7-8 aydan sonra anne adayı biraz hava almak için beyinin otomobiline biner, biraz dolaşır. Sonra akşamüstü çıkarlar. Şimdi ise maşallah, kanatlısı-kanatsızı televizyonlarda uçuşuyor! Ayıptır ayıp! Bunun adı realizm değildir. Bunun adı terbiyesizliktir” diye fetva vermiş.

-Şahsi düşüncesidir.

-Doğru; halk tepki verirse şahsi düşünce, vermezse resmi görüş. Trabzon İl Milli Eğitim Müdürü de şahsi düşüncesini mi açıkladı?

-Ne demiş ki?

-“Kız ve erkek öğrenciler, aynı binada altlı üstlü kalıyor. Aynı merdiveni kullanarak, istirahata çekiliyor. Aynı merdiveni kullanarak uyumaya gitmeleri inanın beni iki yıldır rahatsız ediyor ve diken üstünde oturmama sebep oluyor” demiş?

-Peki bir olay mı olmuş, veliler mi şikayet etmiş?

-Hayır Hasan dayı, üstelik veliler bu sözleri esefle karşıladığını bildirmişler.

-Nereden icap etmiş?

-Açık değil mi Hasan dayı? Ustası o konuları tartışmaya açtı ya, o da çorbada tuzu olsun istemiş. Bastırılmış ve tatmin edilmemiş cinsel dürtülerini ve iktidarsız olmanın verdiği ezikliği dile getirmiş.

-Trabzon’da eğitimin bütün sorunlarını halletmiş de konu mu kalmamış? Hadi bana müsaade…

-Hayrola Hasan dayı, ellerini arkana koydun bakıyorum..Korkma sen onlardansın.

-Belli mi olur, ben tedbirimi alayım da…