Nijat Ayvaz - Tesadüfen

Nijat Ayvaz

Tesadüfen

Nijat Ayvaz

Eski çağlarda yaşayan bir filozof, daima gerçekleri söylediği için kralı kızdırmıştı.

Kral, filozofa ölüm cezası vermiş ve ölmeden önce filozofun zekâsıyla alay etmek için; “Ölmeden önce, son bir cümle söylemene izin vereceğim. Bu söyleyeceğin cümle; doğru çıkarsa başın kesilecek, yalan çıkarsa asılacaksın” demiş.

Filozof; “Beni asarak öldüreceksiniz...” demiş ve her iki türlü ölümden de kurtulmuş.

Onu asmaya götürseler, filozof doğruyu söylemiş oluyordu ki o zaman asılması değil, başının kesilmesi gerekiyordu. Başını kesmeye kalktıklarında ise yalan söylemiş oluyordu ki o zaman da asılması gerekirdi. Böylece onu ne asabildiler, ne de başını kesebildiler.

Hikâye bu ya, zekânızı nasıl kullandığınızın önemi var.

Aklımızı nasıl kullandığımızın kanıtıysa, yaşamlarımızda hayat bulur.

Doğru duruşunuz varsa insanlar size saygı duyar.

Ama döneklik edip, sahtekârlıklara gömüldüyseniz yalanlarınız yatsıya kadar yanar.

Geçen gün, zamanında çok kavgalar ettiğim sonradan iyi dost olduğum ve yaklaşık 4 yıldır görmediğim bir arkadaşıma rastladım.

“İnanır mısın Nijat” dedi ve ekledi: “Geçen gün minibüs bir kadına çarpmamak için direksiyonu yana kırmış. Minibüs kadının üzerine devrilmiş ve minibüsün içerisindeki 6 kişi de ölmüş.”

Minibüs kadını ezse bir kişi ölecekti diye yorumladığımız olayda 7 kişi hayatını kaybediyor.

“Pamuk ipliğine bağlı yaşıyoruz canım ya!” dedi.

Muhabbet uzadıkça ölüm şekillerine dair güne yakın tarihten TV ve gazetelerden okuduklarını anlattı.

Evet, Yaratıcı’nın ölüm senaryoları muhteşemdir.

Tesadüf gibi görünen her şeyin ardında, derin bir hikâye vardır.

Evrende hiçbir şey tesadüfe dayalı işlemez.

Tesadüfî ya da korkunç gibi görünen, imkânsız ölüm nedenleri olarak baktığımız her şey

Üstün bir zekânın matematiksel hesabıdır.

Yaşamlarımızda tesadüf gibi görünen her şey

İnce bir zekânın tasarımıdır.

Olaylara tesadüf olarak bakmak

Ancak hastalıklı bir zekânın göstergesidir.

Beni şaşırtan bazı ölümlere baktığımda,

‘Ardında muazzam bir tasarım var’ dediğim bir kurgu sonucu meydana geldiğine inanıyorum.

Yaratıcı’nın üstün zekâsı

Ölüm nedenlerinde daha bir fark edilir oluyor.

Yaşarken insanlara değer vermeyip,

Güzel söz söylemeyi öğrenemeyip,

Sürekli birilerinin kötülüğü için çabalayanları

Yaradan kendi yaşamlarında rezil rüsva eder.

Örnekleri, bir dolu insanla gözler önünde yaşanıyor.

O nedenle henüz yaşıyorken, güzel söylemek lazım.

Güzel bakmak lazım güne, etrafımıza…

Kiri pası üzerine giymiş bazı bunaklarla uğraşmak yerine

Güneşin sıcaklığını, yağmurun ıslaklığını hissetmek gerek.

Henüz nefes alıyorken hançeremizden güzel şeylerin dökülmesine izin vermeyi seçmeliyiz.

Zekâmız, aklımız iyi olmayı seçecek kadar keskin ve adil olmalı.

Uzun zamandır görmediğim arkadaşımın anlattıklarını düşününce

Kendime bu yazıyla bir not düşmek istedim.

Ölüm ne zaman gelir bilinmez.

İyi anılmak gerek…

Güzel söylemek gerek…

 

Not: Hayatı birilerinin ne yaptığını takip edip, sürekli birilerine şikâyetle geçiren insanlara diyecek cümlemiz yok. Hak ettiklerini Kör Şeytan’dan bulsunlar.

KÖŞE YAZARLARI
Murat Sevgi

Murat Sevgi

Yılmaz Çivici

Yılmaz Çivici

Nijat Ayvaz

Nijat Ayvaz

Mehmet Ali Esmer

Mehmet Ali Esmer

Atıf Mutlu

Atıf Mutlu