Bir Din Olarak Paraperestlik
Murat Sevgi
80’li yılların ikinci yarısında ekonomimiz
-sözde- ‘düzelirken’ ülkenin o güne kadar yarı kapalı durumdaki ekonomisini
dışa bağımlı hale getirme çalışmaları başladı… Her yer, renkli televizyon ve
video ile doldurulunca milleti hipnotize etmek kolaylaştı… Bu ‘uyutma
seansının’ tam orta yerine, -mistik bir görüntü vermek için- biraz da duman
salmak gerekiyordu. O aşamada da devreye Amerikan cigaraları girdi. 70’li
yılların kaçakçıları, 80’lerin ortalarında sanki içine uzaylı girmiş gibi hızlı
bir dönüşüm yaşadı ve iş adamı haline getirilerek sözüm ona sistemin içerisine
çekildi…
Ama kaçakçı kültürünü özümsemiş alaylı
iktisatçılar, ekonomiyi “profesör”ünden iyi biliyorlardı. Ceplerindeki paranın dış piyasalarda ‘beş
para’ etmediğinin bilincindeydiler. Bu adamları hoş tutmak için, döviz serbest
bırakıldı. Sokaktaki adamın cebindekiler tümüyle Amerikanlaştırılmaya
çalışılıyordu… Bir cebinde Amerikan
cigarası, diğer cebinde yeşil tomarlar tamamdı!
Tek sorunları, cüzdandaki kimlik kartındaydı! Ama öyle pırt diye değiştirmek olmazdı. Önce
kültürel adaptasyon gerekiyordu. (O günlerde ‘uyum’ lafını bilmiyorlar,
herhalde!) Zaten Renkli TV’yi ve videoyu her eve birer tane çakmışlardı!
Sokaklarda, kahve köşelerinde herkesin renkli
TV’sinin olması gerektiği ‘bilinci’ aşılanmıştı. Operasyon için her şey tamamdı! İstenilenleri
akla ve mantığa sığdırmak zordu. Öyleyse hipnozla dayatmaktan başka çare yoktu.
Hipnoz seansları için herkesin TV başına geçmesi sağlandı.
İşte bu aşamada milletin gözü televizyona
dikilmişken, ülkeyi yönetenler ekonominin canına okuyordu! Yağma ve talan kültürünün para-sevicileri,
TV’nin sağladığı PSİKO-MEDYATİK kamuflajı ilk defa kullanmıyordu! Ama bizler
‘tarihten ders almasını bilmeyince’ önümüze koyulana “Eyvallah” demekten
kendimizi alamıyorduk. (Ve hâlâ iki çuval kömüre, Ramazan kolisine, 50 lira
sadakaya “Eyvallah” demeye devam ediyoruz!)
Bütün bu çürümüşlüğümüze, onca yağmaya ve
durmaksızın devam eden talana rağmen ülkenin batmamasının tek bir sebebi vardı:
Mafyanın, kaçakçının, yağmacının ve talandan nemalanan sözde iş adamlarının
vergileri ile kamuya destek olması!
* * *
İdare, iradesini paranın kokusuna öylesine
bağlamıştı ki, bunları hoş görmekten başka çaresi yoktu. Hatta bırakın beklenen dik duruşu
sergilemeyi; bu yağma ve talanın müsebbiplerini bizzat teşvik etmeye bile
kalkışabiliyordu!
PEKİ
BUGÜN?:
Evet, o gün; sırf alacağı vergiyi, kasasına
girecek parayı düşünerek; mafyayı, kaçakçıyı yağmacıyı, hortumcuyu, talancıyı,
stokçuyu, rantçıyı ve her türlü FIRSATÇIYI teşvik eden çürümüş kafa, kısılmayan
sesi ile; aynı yolda bildiğini okumaya devam ediyor!
İllegalite ile başa çıkamayınca, SİSTEMİ onun
üzerine taşımak çılgınca bir çözümdür!
Mafyanın, kaçakçının, yağmacının,
hortumcunun, talancının, stokçunun, rantçının ve her türlü FIRSATÇININ
“girişimci” ve yasa dışılığın “ticari özgürlük” sayıldığı bir ortam günümüzde
de devam ediyor! Bugün, “neyin HÂK olduğunu” idrak etmekle görevli makamlarda
oturanlar bile -hâlâ- paranın gücüne biat ediyorsa durum vahimdir! Hatta
“vahim”in de ötesine geçilmiş demektir!
* * *
Yaşam felsefesinin odağında para olanın bu
dünyada tek bir dini vardır: PARAPERESTLİK!
Hep sevgi ile kalın!
Murat Sevgi Köşe Yazıları
- Endüstriyel D'evrim
- Göç'en İnsan' Halimiz
- Astronot Da Olur Musun?
- Tarımsal Strateji
- Gdo (Gündemi Değiştirme Operasyonu)
- Kültür, ‘Üretmek' Demektir!
- Ke[N]Dimi Arıyorum: ‘Meşgul'müşüm!
- Vatanın Kalbinin Attığı Yer
- Çorlulular, Kürecik'i İyi Bilir
- Egemenlikten Kurtuluyoruz
- Ekoloji Mi, Ekonomi Mi?
- Neyi Bekliyoruz?!
- Eşelon Ve Promis
- Öküzü Kim Çaldı?!
- Teknoloji Çağının Efsaneleri
- Öyle Veliye, Böyle Öğrenci!
- Nükleer Kobay
- Enerji Sorunları Ve Büyük İhanet
- Kahraman Ordumuza
- Enerji Verimliliği Semineri
- Kumdan Kale
- Kumdan Kale-2
- Facia Senaryosu
- Balık Kafası!
- Sosa Bulanmış Çöplük
- Uyutulan Toplum...
- Hayat Dersleri
- Bu Hale Nasıl Geldik?
- Genetiği Değiştirilmiş Olaylar
- 31 Mart Ayaklanması-1
- 31 Mart Ayaklanması-2
- Yakarak Enerji Üretmek “Yenilenebilir” Mi?
- Ateşle Oynuyorlar!
- Elektromanyetik
- Çakallar Sofraya En Son Oturur
- Gemiler Yandı, Geri Dönüş Yok!
- Yönetecek Bir Şey Kalmadı Ki!
- Popüler Kültür
- Her Yıl Aynı Terane
- Kurban Toplumu!
- Sokak Kültürü
- Namuslu / Namussuz
- Kent Ve Sanayi
- Sevgiler Günü'nde Tektaş Alın!
- Baz İstasyonu!