Elif Soyseven - Ben, Sizin İçin Öldüm!

Elif Soyseven

Ben, Sizin İçin Öldüm!

Elif Soyseven

…Susuyoruz…

…Susuyoruz…

…Susuyoruz…

Pekiyi neden susuyoruz?

Bir toplumda kişi veya gruplar eğer bir fikir veya inançta azınlıktaysa, çeşitli korkulardan dolayı çoğu zaman bu düşüncelerini saklamaktadırlar. Basite indirgemek gerekirse kişiler için bu durum, daha çok dışlanma korkusundan ileri gelir. Kişiler o toplulukta herkesin kabul ettiği bir görüşü kabul etmese bile, ediyormuş gibi görünür. Bastırılmış bu düşünceler ve sessizlik bir süre sonra büyür ve bir sarmal halini alır, diyor “Suskunluk Sarmalı” kuramının teorisyeni Elisabeth Neumann. Topluma baktığımız zaman Neumann’ın pek de haksız olmadığını görmüyor muyuz? Herkes suskun, korkak, endişeli…

Ya bu suskunluk sarmalına girmeyenlere neler oluyor?

Bugün tarihler 24 Ocak 2012’yi gösteriyor, haydi bir hafıza yoklaması yapalım, bu tarihler bize ne anlatıyor acaba?  Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993 yılında evinin önünde arabasına konulan bir bombayla öldürüldü.

1909 yılından bugüne kadar doğru bildiğini cesurca yazan 62 gazetecimiz bir bombayla, bir kurşunla susturuldu. Sözlerini sakınmadan ifade eden, siyasi iktidara karşı eğilip bükülmeyen, suskunluk sarmalına girmiş topluma rağmen bildiğini yazan, omurgalı, susmayan kalemler ancak alçak bir bombayla, bir kurşunla susturuldu. 1909’dan bu yana yazdıkları nedeniyle katledilen 62 gazeteci, Uğur Mumcu, Abdi İpekçi, Ahmet Taner Kışlalı, Çetin Emeç ve diğerleri…

Bugün 24 Ocak 2012, 19 yıl önce katlettiler Uğur Mumcu’yu…

Onlar bizim için öldü, bu ülke için, bu ülkenin geleceği için canlarını verdi, bir bombayla, bir kurşunla kaldırımlara saçıldı yaşamları, un ufak oldu bedenleri, yazılmamış yarın kalmış onca söz kaldı arkalarında, yazdıkları nedeniyle güvercin tedirginliğinde geçen bir ömür, kalem kavgaları, kelimelerin bitip, sözcüklerin kifayetsiz kaldığı zamanlar…

Şimdi ben susuyorum ve sözü Uğur Mumcu’nun 25 Ağustos 1975 yılında Cumhuriyet gazetesindeki yazısına bırakıyorum;

“Bizi öldürenler, bizi asanlar, bizi sokak ortasında vuranlar, ağabeyimiz, babamız yaşlarındaydılar. Ya bu düzenin kirli çarklarına ortak olmuşlardı, ya da susmuşlardı, bütün olup bitenlere. Öfkelerini bir gün bile karşısındakilere bağırmamış insanların gözleri önünde, öldürüldük. Hukuk adına, özgürlük adına, demokrasi adına, batı uygarlığı adına, bizleri bir şafak vakti ipe çektiler.

Korkmadan öldük ey halkım unutma bizi!..

Bir gün mezarlarımızda güller açacak ey halkım, unutma bizi... Bir gün sesimiz hepinizin kulaklarında yankılanacak ey halkım unutma bizi.

Özgürlüğe adanmış bir top çiçek gibiyiz şimdi, hep birlikteyiz ey halkım unutma bizi, unutma bizi, unutma bizi...”

Öldürüldük Ey Halkım Unutma Bizi!

Elif’in Notlarından:

*Uğur Mumcu, Abdi İpekçi, Hrant Dink bu 3 gazeteciye yapılan suikast, Yeditepe Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerinin hazırladığı “Faili Meşhur-3 Suikast 3 Gazeteci” isimli kitap ve DVD ile toplumsal belleğimizin mihenk taşı olarak kütüphanenizin raflarında yerini almalı…

* Göksel’in yeni albümü  “Bende bi aşk var”  harika aşk şarkılarıyla dolu…

* Kar kış kapıya dayandı, sömestr tatilini karlar diyarında geçirmek isteyenlere Erzurum Palandöken enfes bir seçenek.

KÖŞE YAZARLARI
Murat Sevgi

Murat Sevgi

Yılmaz Çivici

Yılmaz Çivici

Nijat Ayvaz

Nijat Ayvaz

Mehmet Ali Esmer

Mehmet Ali Esmer

Atıf Mutlu

Atıf Mutlu