Atıf Mutlu - Ulus, Egemen Mi?

Atıf Mutlu

Ulus, Egemen Mi?

Atıf Mutlu

“Amerika Birleşik Devletleri’nin Bayrağı’na ve o bayrağın simgelediği cumhuriyete bağlılık ve herkes için özgürlük ve adaletle, tanrının gözetiminde, bölünmez tek millet için and içiyorum.”

Yok, yok! Yeni bir and değil… 72,5 milletin yaşadığı Amerika Birleşik Devletleri’nde, okul öğrencilerinin sabahları ders öncesinde -lise eğitimi bitene kadar-, sınıflarında ayağa kalkarak yaptıkları yemin.  Gelişen beyinlerde, “Ulusal Egemenlik” bilincini oluşturmak için…

Japonlar okula başlayan çocukları, önce teknoloji harikası araçlara bindirip modern şehirleri, fabrikaları ve güncel yaşamı izlettiriyor. Son olarak da Hiroşima ve Nagazaki’ye götürüyorlar. “Çalışıp bağımsız olmazsanız, daha çok Hiroşimalar yaşarsınız” mesajını vererek “Ulusal Egemenlik” bilincini beyinlere kazımak için…

Peki, ya biz! “Ulusal Egemenlik” bilinci adına ne yapıyoruz?

-Okulda sabahları “Türküm, doğruyum…” diye and içip kimliklerini bulmasınlar diye, okunan andı kaldırdık.

-İktidardakilerin yaratabilecekleri tehlikelerle buna karşı alınacak tedbirleri dakika başı gözümüze soktuğu için Gençliğe Hitabe’yi kaldırmaya çalışıyoruz.

-Çocuklarımızı; Allah ile korkutarak birey olmasını engellemek için, haremlik-selamlık okullar yaratmaya çalışıyoruz.

-Üniversite sınavına giren 100 çocuğumuzdan 3’ünün “0” çektiği bir eğitim ucubesi yarattık.

-“Ulusal Egemenlik” bilincinin temelini atacak olan geleceğin annelerini okutmasınlar diye, 4+4+4 taktiği geliştirdik.

-Fikri ve vicdanı hür gençler Cumhuriyeti korur diye; kindar, ümmetçi ve din taciri gençler yetiştirmeye gayret ediyoruz.

-“Milli” olması gereken eğitim sistemimizi, “ümmi” yapıyoruz.

-“Biz gençliğimizde mutlu olmadık, ömrümüz geçti. Siz daha beter olun!” diyerek gençleri; hapsediyor, okuldan atıyor, tekke ve zaviyelere kapatıyoruz.

-Ve hapsettiğimiz yerlerde tecavüze uğrayan çocuklarımız için “Önceden de oluyordu, ama bu kadar duyulmuyordu” diyecek kadar alçaldık.

-“Ulusal Egemenlik”le mücadelede o kadar iyiyiz ki(!); çocuklarımız, armağan edilen bayramı kutlayıp “Ulusal Egemenlik” mikrobuna(!) bulaşmasınlar diye, Mevlid Kandili’ni hiçbir Müslüman ülkenin aklına gelemeyen bir cinlikle Nisan ayına sabitleyip, Kutlu Doğum Haftası ilan ettik.

Çocuğun kafası o kadar karıştı ki kendi kendine konuşur oldu:

-“Ulus egemen” diyorlar, ama limanlar ve bankalar yabancıların elinde…

-“Ulus egemen” diyorlar, ama dış politikayı ulus belirlemiyor…

-“Ulus egemen” diyorlar, ama kimden ne kadar petrol alacağımıza ulus karar veremiyor…

-“Ulus egemen” diyorlar, ama milli eğitim sistemini ümmet belirliyor…

-“Ulus egemen” diyorlar, ama iktidara gelecekler ulustan değil okyanus ötesinden icazet alıyor…

-“Ulus egemen” diyorlar, ama ulusun egemen olmasını birileri engelliyor sanki…

İyi de kim bunlar?

Ozan Arif de cevap veriyor:

Bunların içinde kim yok ki, oof oof…

Kimisi medyatör, kimisi prof.

Seçtiklerin bile kof çıktılar kof,

Aynı telden çalıyorlar, kör müsün?

Son seçimde vebal attın boynundan,

Müslüman seçmiştin, emindin bundan!

Bunun bile haç çıkıyor koynundan,

Frenk k… yalıyorlar, kör müsün?

AB için her bağımız hiç artık,

Kan bağıymış, dil bağıymış geç artık,

Türkiye’de, Türküm demek güç artık,

Türk adını siliyorlar, kör müsün?

Çocuk bayram yapacak, ama ulus gözünü açıp gerçekten egemen olunca…

KÖŞE YAZARLARI
Murat Sevgi

Murat Sevgi

Yılmaz Çivici

Yılmaz Çivici

Nijat Ayvaz

Nijat Ayvaz

Mehmet Ali Esmer

Mehmet Ali Esmer

Atıf Mutlu

Atıf Mutlu