Yaşadığımız toprakların kıymetini bilmek, bu topraklarda yaşayanlara sahip çıkmak, hayattayken veya öldükten sonra onları yüceltmek, çok da zor bir iş olmasa gerek. Ancak bunları günlük hayatın rutini içinde yapabildiğimizi söylüyorsak, korkarım ki yanılıyoruz. Nazım Hikmet’in, Fikret Mualla’nın, Sabahattin Ali’nin, Aziz Nesin’in, Can Yücel’in, Fazıl Say’ın kıymetini bildik mi acaba?

Memduh Şevket Esendal, Çorlulu bir edebiyatçı… 29 Mart 1883’te Çorlulu çiftçi bir ailenin çocuğu olarak, Papayani Mahallesi’nde dünyaya geldi. Dünyanın savaşlarla geçen en acılı dönemlerinde, doğduğu için düzgün bir eğitim alamadı ve birçok yabancı dili kendi kendine öğrenmek zorunda kaldı. 1906’da İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne girdi. 1912 yılında Balkan Savaşları başlayınca, ailesi Çorlu’dan göç etmek zorunda kaldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) kurulunca Anadolu’ya gitti ve Atatürk’ün yanında yer aldı. Galatasaray ve Kabataş Lisesi’nde tarih ve coğrafya öğretmenliği yaptı. Bakü, Tahran ve Kabil Büyükelçilikleri’nde bulundu. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Sekreterliği ve 2 dönem Bilecik Milletvekilliği yaptı. Esendal, tüm bu kariyerinin yanında edebiyatla iç içe bir hayat sürmektedir.

Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçtiğimiz bu dönemde Batılı edebi türlerinin bizim edebiyatımızı etkilediği görülür ki Memduh Şevket Esendal, öykücülük alanında aynı dönemdeki çağdaşları Sait Faik Abasıyanık, Refik Halit Karay gibi Maupassant’dan ekilenmiş, onun gibi uzun tasvir cümleleriyle, seçkinlerin hayatından uzaklaşarak kenar semtleri ve taşrayı anlatmışlardır. Ancak cumhuriyetin ilanından -yani 1930’lardan sonra- Memduh Şevket Esendal edebiyat anlayışında değişikliğe giderek, Çehov tarzına yöneldi. Çehov tarzı Maupasant’ın durum hikâyelerinden farklı olarak, hayatın herhangi bir anından gelişigüzel seçilmiş izlenimi veren kesitlerden oluşur. Onun öykülerinde kadın-erkek ilişkisi, evlilik, aile, küçük insanların dünyası, yozlaşma gibi temalar ön plandadır. Çehov tarzının sevilmesinde, kuşkusuz Memduh Şevket Esendal önemli bir mihenk taşıdır. Eserlerinde konuşma dilinde yazarak, yeni yazı diline liderlik etmiştir. Ayrıca sade bir dil kullanarak gerçekçi öyküler yazmıştır.

Ben, tüm bunları nereden mi biliyorum;

16 Mayıs günü, Çorlulu değerlere sahip çıkma adına Çorlu Belediyesi ve Özel Trakya Koleji, ölümünün 60’ıncı yıldönümünde Memduh Şevket Esendal'ın yaşamı, hikayeci ve romancı kişiliğinin işlendiği bir sempozyum düzenledi. Sempozyuma Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Çetişli ve Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şehnaz Aliş, konuşmacı olarak katıldı.

Şimdi ilk paragraftaki soruyu yeniden soruyorum…

Kendi topraklarımızda yaşayan değerlerimize sahip çıkıyor muyuz?

Çorlulu Memduh Şevket Esendal’ın farkında mısınız?

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun. Ulu önderimizi sevgi, saygı ve özlemle anıyoruz!

Elif’in Notlarından:

*Trakya Koleji’nin her yıl başarı ile sahnelediği İngilizce müzikal gösterilerinde bu sene, dünyaca ünlü “MammaMia” müzikali sahneye konacak. Trakya Koleji’nin 7’nci sınıf öğrencilerini rol aldığı gösteri, 22 Mayıs Salı gecesi Çorlu Memduh Şevket Esendal sahnesinde, kaçırmayın!

*Türkiye’nin ilk klarnet festivali, Trakyalı ünlü klarnet ustası Serkan Çağrı’nın girişimleriyle hayata geçiyor. 25-26-27 Mayıs’ da Edirne’de Edirne Belediyesi ve Serkan Çağrı işbirliği ile dev bir Klarnet Festivali yapılacak. Bu festival kapsamında, dünyanın yaşayan en iyi klarnetçilerinden Vasilis Saleas ve İvo Papzov ilk kez aynı sahnede konser verecek. Stavros Pazarentsis ve Şükrü Kabacı da festivalin diğer sürprizleri ayrıca genç yetenekler yarışması da düzenlenecek. Müziğe gönül verenler Edirne’de buluşalım.