Rekabetin en heyecanlısı olimpiyat zamanı, geldi çattı! 2012 Londra Yaz Olimpiyatları başladı. Heyecanları, coşkuları, sevinçleri, gururları ile bir olimpiyatı daha hayatımıza katıyoruz. Artık rekorların insanüstü seviyelere gelip dayanması neticesinde eski heyecanını yitirmiş olsa da yine çocukluğumuzun o bilindik heyecanıyla geçtik televizyonun karşısına. Londra’da düzenlenen 2012 Olimpiyatları açılış gecesi, tam bir hayal kırıklığı oldu. İngilizlerin militer ve milliyetçi öğelerle süslü açılış töreni, 2008 Pekin Olimpiyatları’nın o görkemli töreninin yanında çok sönük kaldı. Evet artık rekorlar kırılmıyor, evet olimpiyatlar artık eskisi kadar gösterişli çekişmelere sahne olmuyor ama Usein Bolt, Michael Phelps yine olimpiyat heyecanını tazelememize neden oldu. Ayrıca iki fibula kemiği doğuştan olmadığı için bacaklarındaki karbon fiber özel ekipmanla Olimpiyat oyunlarında koşan ilk engelli atlet olan Oscar Pistorius’in 400 metre yarı finaline kalması, olimpiyat ruhunun yeniden dirilmesine neden oldu.

Ülkemiz açısından duruma bakacak olursak; bu yıl olimpiyat tarihimizin en büyük kafilesi ile katıldığımız oyunlardan, elimizde kocaman bir başarısızlık utancıyla döneceğiz galiba. 2012 Londra Olimpiyatları büyük bir hayal kırıklığı olarak spor tarihimizde yerini alacak. Her spor dalında olduğu gibi Türkiye’nin olimpiyatlarla ilgili uzun vadeli planları ve projeleri yok.

Olimpiyatlara katılabilecek yetenekli sporcuların uzun yıllar önceden belirlenmesi ve hazırlanması gerektiğini ne zaman idrak edeceğiz?

Pekiyi tüm bu başarısızlıkların sorumlusu kim?

Sporu siyasallaştıranlar mı, spora değer vermeyip camilere odaklananlar mı, siyasal iktidar mı, milli olimpiyat komitesi mi?

Olimpiyat ruhu, geldiysen “Evet” de!

Elif’in Notlarından:

*İsmail Acar’ın “5 Duyu 5 Olgu” isimli sergisi 18 Eylül’e kadar Türk ve İslam Eserleri Müzesi Geçici Sergi Salonu’nda.

*Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’un aynı adlı romanından esinlenilerek Nisan 2012’de kapılarını açan ve tarihte bir romandan esinlenerek yapılan ilk müze olma özelliğini taşıyan “Masumiyet Müzesi“ üç ayda 11 bin ziyaretçi ağırladı. Yerli ve yabancı toplam 11 bin kişi, “bir aşk hikâyesinin görselleştiği mekân” olan Çukurcuma’daki Masumiyet Müzesi’ni ziyaret etti. Dünyada büyük yankı uyandıran müze, yabancı turistlerin de ilgi odağı oldu. Çukurcuma’da 1897 yapımı tarihi bir binada yer alan Masumiyet Müzesi edebiyat meraklılarının ziyaretini bekliyor.

*Vize, Türkiye’nin sekizinci, Trakya’nın ise ilk sakin şehri oldu. Kırklareli’ye bağlı Vize İlçesi’nin Uluslararası Sakin Şehirler (Cittaslow) Birliği’ne yaptığı başvuru kabul edildi. Vize’nin sakin şehirler ağına katılmasını onaylayan karar, 2 Haziran 2012 tarihinde Avusturya’nın Enns kentinde düzenlenen Cittaslow Koordinasyon Komitesi toplantısı sırasında açıklandı.

“Kazanıp kazanmamak önemli değildir” diyen, büyük ihtimalle kaybetmiş biridir.

Martina Navratilova