Yapılan açıklamada; “Hareketsiz yaşam tarzı, kronik hastalıklarda önemli ölçüde artışa neden olmaktadır. Bakanlığımızca gerçekleştirilen “Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması 2010” sonuçlarına göre ülkemizdeki bireylerin yüzde 71,9’unun hareketsiz yaşadığı, yine Bakanlığımız tarafından 2011’de yapılan “Kronik Hastalıklar Risk Faktörleri Araştırması”na göre ülke genelinde kadınların yüzde 87’si, erkeklerin ise yüzde 77’sinin yeterli ölçüde fiziksel aktivite yapmadığı belirlenmiştir.

Fiziksel aktivite; enerji harcamasıyla sonuçlanan tüm bedensel hareketleri kapsar. Özellikle; kronik hastalıkları azaltır, sağlık giderlerini azaltır, iş verimliliğini artırır. DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) sağlıklı bir yaşam için yetişkinlerde haftanın 5 günü en az 30 dakika orta şiddette fiziksel aktivite yapılmasını önermektedir. Ayrıca, günde 10 bin adım atmaya çalışmak ise, kişinin motivasyonunu artırarak daha aktif bir yaşam sürmesini sağlar. Adım sayar (pedometre) ile günlük adım sayısı saptanabilir. Yaşam boyu yıllara ve gruplara göre fiziksel aktivite ihtiyaçları aşağıdaki gibidir:

0-5 yaş grubu için; hareketli bireylerden oluştuğu için herhangi bir fiziksel aktivite önerisi bulunmamaktadır.

6-12 yaş grubu için; her gün en az 1 saat egzersiz önerilmektedir. Çocuklar eğlendiren ve güvenli yapılan tüm aktivitelere (Yürüme, futbol, ip atlama, sıçrama) katılabilir.

13-65 yaş için; her gün 30 dakika egzersiz veya haftada 3-5 kez 30-60 dakika aerobik egzersiz önerilmektedir.

65+ yaş için; kuvvetlendirme, dayanıklılık, esneklik egzersizleri önerilmektedir.

Gebe ve emzikliler için; düşük şiddetteki (yüzme, yürüme, düşük şiddette aerobik, plates veya yoga gibi) egzersizler önerilmektedir.

Engelli bireyler için; bireyin engel düzeyine göre uzmanlarca(hekim, fizyoterapist, beden eğitimi uzmanları) belirlenen aktiviteler yapılabilir.

Düzenli bir fiziksel aktivite;

-Eğlencelidir, zevklidir ve pozitif yaşamı destekler,

-Yaşamı uzatır, yorgunluğu azaltır,

-Osteoporozu (kemik erimesini) önler,

-Kalbin ritmini düzenler, kalbi güçlendirerek kalbe olan kan akışını artırır ve kalp krizi geçirme riskini azaltır, ayrıca geçirilmiş kalp krizleriyle başa çıkma oranını artırır,

-Kan basıncını düşürür,

-Yüksek kan kolesterol ve trigliserit düzeyini etkileyerek damar hastalıkları riskini azaltır,

-Kadınlarda menopoza girme yaşını geciktirir, menopozun olumsuz etkilerinin hafifletilmesinde yardımcıdır,

-Erken demans (bunama) ve unutkanlık gelişim riskini azaltır,

-Akciğerlerin havalanmasını artırır,

-Şeker hastalığının ve kan şekerinin kontrolüne yardımcı olur,

-Metabolizmayı hızlandırır ve vücut ağırlık artışını önler” ifadelerine yer verildi.

Nelere dikkat etmeliyiz?

*Açken egzersiz yapılmamalı, egzersize yemekten 45 dakika-1 saat sonra başlanmalı.

*Öğünlerde 4 besin grubunun da (et, süt, ekmek, sebze-meyve grupları) bulunmasına özen gösterilmeli.

*Egzersiz öncesi, sırası ve sonrasında yeteri kadar (1 saatte 1 su bardağı) su içilmeli, terle kaybedilen sıvı yerine konmalı.

*Egzersiz sonrasında içilen 1 su bardağı ayran terle kaybedilen sıvı ve elektrolitin yerine konmasına yardımcı olur.

*Sağlıklı beslenildiği sürece sağlık için egzersiz yapanların diyete ek olarak supleman (beslenme destek ürünü) kullanması gerekli değildir.

“Yürüyüşümüze, tüm halkımızı bekliyoruz”

Yapılan açıklama; “Toplumun obezite ile mücadele konusunda bilgi düzeyini artırmak, yeterli ve dengeli beslenme ve düzenli fiziksel aktivite alışkanlığı kazanmasını teşvik etmek amacıyla Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı hazırlanmıştır. Toplumda düzenli ve yeterli fiziksel aktivite alışkanlığı kazandırılması amacıyla ilimizde her yıl 3-4 Ekim “Yürüyüş Günü” Haftası çeşitli etkinliklerle düzenli olarak kutlanmaktadır. Bu yıl 2’ncisi yapılacak olan yürüyüşümüze, tüm halkımızı bekliyoruz. Sağlıklı günler dileriz” denilerek sonlandırıldı.