CHP Tekirdağ Milletvekili Dr. İlhami Özcan Aygun, Çorlu’da yaşanan vahim tren kazasındaki ihmallerin araştırılması için verdiği önergenin gündeme alınması amacıyla, TBMM Genel Kurulu’nda bir konuşma yaptı. Konuşmasını yapmak üzere kürsüye 2 leğen ile birlikte gelen Aygun,  “Çorlu Tren Kazası’nın 5’inci duruşmasında gördüklerimiz, gerçekten dudak uçuklatmaktadır. Çünkü bilim bir kenara bırakılmış, tavuk ve leğen hesabıyla konunun üzeri örtülmek istenmektedir. Adaletin terazisi ne zamandır leğen olmuştur.” diye sordu.

HANGİ LEĞENLE ÖLÇECEĞİZ?

Mahkemede yaşanan bu akıl dışı diyaloglardan utandığını vurgulayan Milletvekili Aygun, elindeki 2 leğeni gösterdi. ‘Yağmur miktarının leğenle nasıl ölçüleceğini’ soran Aygun, ilkokul öğrencilerine matematikte “Standart Ölçüm Araçları ve Standart Olmayan Ölçüm Araçları” diye ders verildiğini anımsattı. Karışla yapılan ölçümün “Standart Olmayan Ölçüm” olduğuna işaret eden Aygun, “Çünkü herkesin el büyüklüğü farklıdır. Leğen için de aynı şey geçerlidir. Leğenin büyüklüğüne göre, çıkacak sonuç da değişir. Hangi leğenle yağmur suyu ölçeceğiz? Hey gidi Türkiye hey! Ey güzel ülkem ey! Biz bugünleri görecek miydik acaba? İnanmazdık, ama maalesef yaşıyoruz. Atatürk’ün ‘En büyük yol gösterici ilimdir, irfandır.’ dediği günlerden, tarikatların her yanı sardığı, bilimin rafa kaldırıldığı, aklın yok sayıldığı günlere geldik.” dedi.

BEN DÖNMEZEM YOLUMDAN

Çorlu tren kazasının ardından 2 yılın geride bırakıldığına işaret eden Aygun, “Daha kaç önerge vereceğiz? Cevabını bizler bilmiyoruz, ama bildiğimiz tek bir gerçek var; kazada büyük acılar yaşayan ailelerle, omuz omuza birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.” diye konuştu. Aygun,  Pir Sultan Abdal’ın “Dönen dönsün, ben dönmezem yolumdan” sözlerine işaret ederek, mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.

ÇOKLU BARO ELEŞTİRİSİ!

Yargı’da cemaatlerin cirit attığını, hâkimlik ve savcılık sisteminin bitirildiğini ileri süren Aygun, “Şimdi avukatlık sistemini de çökertmek istiyorsunuz. ‘Çoklu Baro’ ile avukatlar arasında kamplaşmalar olacak. İktidara yakın baroya üye olan avukatlar, dava kazanmak isteyen vatandaş için daha çok tercih edilecek. Zaten şu anda bile vatandaşın hakkını savunmak için nasıl mücadele ettiğini, nasıl soğuk terler döktüğünü, Çorlu Tren Kazası davasından çok iyi biliyoruz. Çocuklarını yitiren aileler mahkeme süreçlerinde, hak arama süreçlerinde değersizleştirilmekte. ‘Bir daha çocuk yaparsınız’ denmekte. Mahkeme önünde polisin ‘Süpürün!’ sözleriyle karşı karşıya kalmaktadırlar. Sonra da polisleri darp ettikleri gerekçesiyle mahkeme önüne çıkartılmaktadırlar. Aileler, sanık hâline getiriliyor. Bu nasıl vicdansızlıktır, bu nasıl hukuktur, sorarım!” dedi.

Konuşmasının sonunda Cumhur İttifakı’na mensup vekillere seslenen Aygun, “Şimdi vicdan zamanı, şimdi adalet zamanı! Gelin, önergeme destek verin ve Araştırma Komisyonu kurarak yeni kazaların önüne geçelim.” çağrısında bulundu.