Türkiye, Avrupa’nın Göçmen Gettosu Değildir!
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Merkez Yönetim Kurulu (MYK)
gündemine ilişkin basın toplantısı düzenleyen Genel Başkan Yardımcısı ve Parti
Sözcüsü Faik Öztrak, “Suriye Krizi, 10’uncu yılını doldurdu ve bugün, ‘geçici koruma’
kapsamında 3 milyon 688 bin 93 Suriyeli ülkemizde yaşıyor. Bunlar tabi Göç
İdaresi’nin resmi rakamları. Gerçek sayının ise 5 milyon civarında olduğu
söyleniyor. Bu kadar Suriyeli, durup dururken ülkemize gelmedi. Büyük Ortadoğu
Projesi’nin Eş Başkanı’nın Emevi Cami’nde namaz kılma rüyası, bu kargaşayı ve
bu acıklı göçü tetikledi. Bunu kimse inkâr etmiyor. Bugüne kadar Suriye’deki iç
savaştan; İsrail karlı çıktı, ABD karlı çıktı, Rusya karlı çıktı. Ne kadar
emperyalist güç varsa hepsi karlı çıktı. Ama bu savaşın iki büyük kaybedeni
oldu. Biri Türkiye Cumhuriyeti, diğeri ise Suriye Arap Cumhuriyeti…” dedi.
HESABI MİLLETİMİZ
ÖDÜYOR
Öztrak, “Suriye’deki savaşın ilk günlerinde, CHP heyeti
olarak Hatay’a yaptığımız bir ziyarette, yaşadığımız şu anekdotu hiç
unutmuyorum. Bir lokantacı esnafımız, gelen Suriyeliler’in lokantasında
yediğini içtiğini anlatmıştı. Ama iş hesap ödemeye geldiğinde, ‘Bizi buraya
Erdoğan çağırdı, hesabı da o ödesin!’ deyip gittiklerinden şikâyet etmişti.
Evet, o gün bugündür hesabı Erdoğan değilse de milletimiz kat be kat ödüyor. 40
milyar dolardan fazla bir kaynak, vergi mükelleflerimizin cebinden yok yere
harcandı. Ama Suriye’deki savaşın yarattığı asıl iktisadi kayıp, bu paralar
değil! Asıl büyük iktisadi kaybımız, Türkiye’nin ‘düşük teknolojili üretim
yapısına’ hapsedilmesi oldu. Türkiye bugün hala örgü giyim ihracatçısı ise,
hala bisküvi, un, halı gibi harcıâlem ürünleri satarak, küresel ticarette yer
alıyorsa, bunun sebeplerinden birisi de işte bu kontrolsüz göç… Suriye’den ve
son zamanlarda Afganistan’dan, eğitimde
ve beceride, Türkiye ortalamasından bile düşük işgücünün girişi, üretilen ve
ihraç edilen ürünlerimizin niteliğini, düşük teknolojili ürünlere çiviledi.
Türkiye’nin çoktan, bazı sektörlerini kalkınmada geri kalmış ülkelere transfer
etmesi ve bunların yerine yüksek katma değerli, yüksek teknolojili sektörlere
geçmesi gerekirdi. Ama bunun yerine, Suriye’den ve başka yerlerden göçmen alıp,
bunları da kayıt dışı, ucuz işgücü olarak çalıştırarak, düşük teknolojili, emek
yoğun sektörlerini ayakta tutmayı tercih etti. Sonuç; yoksullaşma…” diye
konuştu.
TÜRKİYE GÖÇMEN
GETTOSU OLAMAZ!
Yaptığı açıklamalara devam eden Öztrak, “Bugün bazı
sanayicilerimiz, ‘Suriyeliler, Afganlar olmasa, çalıştıracak adam bulamıyoruz.’
diyorlar. Kimse kusura bakmasın, bu üretim yapısıyla üç kuruşa adam çalıştırıp,
rekabet edeceğiniz tek yer Afrika’dır. Biz bu güzel ülkemizin Avrupa’nın
Afrika’sı, Bangladeş’i veya Vietnam’ı olmasını istemiyoruz. Biz AB’nin tam
üyesi olarak, bölgenin yüksek teknoloji üretim üssü olmayı istiyoruz. Kişi
başına gelirde hızla AB ortalamasını yakalayıp, onu da geçmek istiyoruz. Ama
Erdoğan Şahsım Hükümeti ve AB’nin oyunu çok farklı… Merkel’in son sözleri bu
çerçevede önemli bir itiraf. Türkiye’nin AB üyesi olmasını beklemediğini ifade
eden Merkel, Erdoğan’ın ‘Suriyeli mültecilere ev sahipliği’ konusunda,
olağanüstü başarı sergilediğini söylüyor. Sonra da ağzındaki baklayı çıkarıyor.
Bunun için, Türkiye’ye 3 milyar Avro rüşvet verileceğini itiraf ediyor. Merkel,
AB ve Erdoğan’ın hem milletimizin hem de sığınmacıların üzerinden oynadıkları
kirli siyasi oyunu deşifre ediyor. Bugün de Avusturya Başbakanı çıkmış, ‘Afganistan’dan
kaçanların Avusturya, Almanya, İsviçre’ye gelmesindense Türkiye’ye yerleştirilmesinin
daha uygun olduğunu’ söylüyor. Ne âlâ memleket… Tüm bölgeyi emperyalist emelleriniz
için istikrarsızlaştırın, kan gölüne çevirin, kabaran göç dalgasını durdurma
işini de 3-5 milyar Avro rüşvet karşılığında Türkiye’ye havale edin. Kendinize
gelin. Türkiye, Avrupa’nın göçmen gettosu değildir, olmayacaktır! Bunu hepiniz
böyle bilin.” dedi.
GÖÇMENLERE ALMANYA
BAKSIN!
Öztrak, “Biz, Türkiye’yi AB üyeliğinden tamamen
uzaklaştıran, bizi sığınmacılar için açık hava hapishanesine çeviren,
milletimizi yoksullaştıran bu senaryoya asla razı olmayacağız. AK Parti’nin Grup
Başkan Vekili Mahir Ünal, ‘Fransa’dan, Almanya’dan bakınca, Türkiye süper güç
görünüyor.’ diyordu. Madem öyle, Almanya’ya biz 3-5 milyar doları verelim Sayın
Ünal, bu Suriyeli ve Afgan göçmenlere Almanya baksın. Zaten bu göçmenlerin
gitmek istediği yer Türkiye değil ki, Almanya… Çok açık söylüyoruz; bu mesele
Türkiye’nin en önemli beka meselesidir. Ama ülkeyi yönetenler öyle kendilerinden
geçmiştir ki; AK Parti’den bir Genel Başkan Yardımcısı çıkıp bu ihaneti mazur
göstereceğim diye, ‘bu topraklara daha önce gelenler, ülkeyi önden terk etsin.
Suriyeliler’e yol yordam öğretsin.’ gibi bir saçmalığı ağzında geveleyebiliyor.
Neymiş; ‘Suriyeliler söylüyormuş.’ Ne güzel diyor Şems-i Tebrizi: ‘Edep aklın
tercümanıdır. İnsan edebi kadar akıllı, aklı kadar şerefli, şerefi kadar da
kıymetlidir.’” diye konuştu.
KONTROLSÜZ GÖÇ
PARTİLER ÜSTÜDÜR
Benzer Haberler
- Vekil Yontar: “Tekirdağ, Yine CHP Belediyeciliği Dedi!”
- Erasmus Kapsamında Gönderilen 122 Bin 577 Euro Nerede?
- CHP Milletvekili Aygun: “Yerel Basının Nefesi Kesiliyor!”
- O Madde Metinden Çıkmadıkça, Tezkereye “Hayır” Denmeli!
- Tekli Öğretime Geçiş İçin, Tekirdağ’a 91 Okul Yapılması Gerekiyor!
- Öztrak; “Türkiye, Kızıl Karanlık Pazartesi’ye Uyanır!”
- Genel Başkan Ümit Özdağ, “Bakanlık” Pazarlığı Yapmadı!
- CHP Sözcüsü Öztrak: "Öz Yurdunda Garip, Öz Yurdunda Parya!"
- Öztrak; ‘Deepfake’ Kumpası’nı, İletişim Başkanlığı’na Bağladı!
- Özcan: “Çorlu’yu, Büyük Hedeflerine Kavuşturacağız!”