Tekirdağ Valiliği ve Basın İlan Kurumu (BİK) Tekirdağ Şube Müdürlüğü’nün ortak çalışma ile düzenlediği “Yerel Medya Semineri”, Tekirdağ Ramada Otel Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Düzenlenen seminere; Tekirdağ Valisi Ali Yerlikaya, BİK Genel Müdürü Mehmet Atalay, BİK Tekirdağ Şube Müdürü Mustafa Canbey ile Tekirdağ il ve ilçelerinde görev yapan basın mensupları katıldılar. Yerel Medya Semineri’nin konuşmacıları ise; Zaman Gazetesi Fotoğraf Editörü Selahattin Sevi, İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yusuf Özkır ve Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Metin Yüksel oldu.

“Mesleki anlamda bir şeyler katabilirsek çok mutlu olacağız”

Seminerin açılış konuşmasını yapan BİK Tekirdağ Şube Müdürü Mustafa Canbey; “Öncelikle; Fransa’nın başkenti Paris’te gerçekleştirilen 3’üncü Avrupa Medya Buluşması Konferansı’ndan döner dönmez, ayağının tozuyla programımıza iştirak ederek bizleri onurlandıran Genel Müdürümüze çok teşekkür ediyorum. Tekirdağ Şubesi 1 yıllık bir şube olmasına rağmen, Genel Müdürümüz buraya ikinci kez geliyorlar. Bu Tekirdağ’a verdiği önemin ayrıca bir göstergesidir ve biz bunun için de kendisine teşekkür ediyoruz. BİK Tekirdağ Şubesi, 1 Mart 2012 tarihinde açıldı. Açıldığı günden bu yana, ‘Tekirdağ’a ve Tekirdağ Basını’na hizmet etme noktasında; iyiyi, doğruyu ve güzeli nasıl buluruz?’ sorusuna cevap vermeye çalıştık ve bunun gayreti içerisinde olduk. Gazetelerle; düzenli olarak görüştük, onları dinledik ve onların fikirlerini aldık. Derneklerin birleşmesi noktasında, kendi görüş ve düşüncelerimizi ifade ettik. Elimizden geldiğince yol göstermeye çalıştık. Şubemizin tanıtımı için çalışmalar yaptık ve bugün geldiğimiz noktada artık BİK Tekirdağ Şubesi, bölgede bilinen ve Trakya bölgesinin ihtiyacını karşılayan bir şube konumundadır. Peki, Yerel Medya Semineri’ni neden yapıyoruz? BİK Tekirdağ Şubesi olarak kurulduğumuz günden bu yana, gazete sahipleri ve gazeteci arkadaşlarımızla çeşitli defalar görüştük ve kendileriyle konuştuk. Her defasında bize, eğitim konusunda talepler geldi. Bu eğitimleri düzenleyebilmek için Kalkınma Ajansıyla ve KOSGEB ile görüşmelerimiz oldu. Fakat bir türlü gerçekleştiremedik. Ta ki Sayın Tekirdağ Valimiz ile görüşene kadar. Vali Bey’le sabah yürüyüşünde karşılaştık ve böyle bir eğitim semineri düzenlemek istediğimizi kendisine ilettik. Eğer bugün bu projeyi uyguluyorsak bunda Sayın Valimizin; desteği, katkısı ve bize verdiği motivasyonun çok büyük önemi vardır. Kendilerine, bundan dolayı ayrıca şükranlarımı arz ediyorum. Tekirdağ bölgesi gelişen bir bölge ve sizlere mesleki anlamda bir şeyler katabilirsek çok mutlu olacağız. Seminere katılım gösteren herkese teşekkür ediyorum” diyerek konuşmasını yapmak üzere kürsüyü BİK Genel Müdürü Mehmet Atalay’a bıraktı.

“Biz, size inanarak yola çıktık”

Tekirdağ’ın ülkemizin en gözde köşelerinden biri olduğunu ifade ederek sözlerine başlayan Genel Müdür Mehmet Atalay; “Tekirdağ’ın içinden geçmek bile insana keyif veriyor. Gittikçe de Tekirdağ’dan daha fazla keyif alıyoruz. Çevre yolları, güzelleşen çehresi, gelen her yeni bürokratın bir şeyler katma çabası, duyarlı ve özverili görev yapan basın mensupları ile keyifli bir bölge. BİK olarak boşuna burada şube açmadık. Daha önce geldiğimizde de söylemiştik; siz, en güzeline layıksınız ve en iyisini başaracağınıza da yürekten inanıyoruz. Biz, size inanarak yola çıktık. Hele de yeni Valimiz gibi; basına çok değer veren, basın mensuplarının daha iyi şartlarda çalışmalarını sağlamak için çaba sarf eden, eğitimlerini kendisine dava edinen bir yönetici de varsa bu iş daha da güzel olacaktır” dedi.

“Yerel basın olmazsa, ulusal basın olmaz”

Basın mensuplarının, ellerinden gelenin en iyisini yapmak durumunda olduğunu ifade eden Atalay; “Bu zor değil, bunun için kaynaklarımız da var. Ülke zengin, devlet zengin, ama sivil toplum daha da zengin… Hiç kimse durup dururken gelip bize ilan ya da reklam vermez. Karşılıksız olarak; baba-oğluna, ağabey-kardeşine bir şey vermiyor. Mutlaka bir proje, bir fikir geliştirilmeli. Kamu reklamları gittikçe artacak, ilanları da mümkün olduğunca yerinde tutacağız. Batılı ülkelerde BİK ya da muadili bir kurum, kuruluş bulunmuyor. Bu bizim verdiğimiz önemi de gösteriyor. Tekirdağ Şubesi ile birlikte kurulan BİK Şubeleri’nden birinde gazeteler öyle atılımlar yaptı ki, gelir kalemlerinde kamu ilanları 3’üncü sıraya indi. Satış gelirleri, reklam gelirleri, çalışan sayıları sürekli olarak artış gösterdi. “BİK olsa ne olur, olmasa ne olur? Ben zaten gazetecilik yapıyorum” dediğiniz zaman, bu iş bitmiştir. İşte o zaman çırpınış, silkiniş ve şahlanışa dönüşür. Çünkü yerel basın çok önemli. Yerel basın olmazsa, ulusal basın olmaz. Merkez medya gelip Tekirdağ halkının sorunlarını, göremez veya bilemez. Sorun, sıkıntı neyse, çözümünü üretemez. Çünkü burada sizler yaşıyorsunuz ve en iyi çözümü sizler görebilirsiniz. Yani bunu, yerel basın gerçekleştirir. Hangi siyasi görüşten olursa olsun belediyelerle, üniversitelerle ayrım yapmaksızın projelerin içerisinde olmalısınız. Yapılan projelerin bir ayağı da sizler olursanız şehrinizi geliştirebilir, güzelleştirebilirsiniz. Basın bir şeyi yazarsa, o karşılıksız kalmaz. Ulusal gazetelere manşet olabilirseniz, başarılısınız demektir. Sizin merkez medyadan, ulusal medyadan hiçbir eksiğiniz yok! Haber yaptıkça büyüyeceksiniz. Onu yapmanın yolu da her gün daha iyiye en iyiye gitmektir” diye konuştu.

“Türkiye, her geçen gün büyüyor”

Atalay; “Eksikleri, yolsuzlukları yazmak hepimizin boynumuzun borcudur. Buna kimse itiraz edemez, yeter ki şantaja, iftiraya, yalan habere dönüşmesin! Bunun yanında güzellikleri de yazın. Türkiye; her geçen gün büyüyor, gelişiyor, güzelleşiyor. Yurt dışındaki imajı da her geçen gün değişiyor. Eskiden protokol kapısından değil misafir kapısından Türk heyetlerini ağırlayanlar, şimdi Başbakan Yardımcılarımıza ve Bakanlarımıza, Başbakan muamelesi yapıyorlar” diyerek sözlerine son verdi.

“45 günde bir sizlerle bir araya geldik”

Genel Müdür Atalay’ın ardından kürsüye davet edilen Tekirdağ Valisi Ali Yerlikaya ise; “Öncelikle belirtmek isterim ki bu seminer fikrini ortaya koyan BİK Tekirdağ Şube Müdürümüz Mustafa Canbey’e ve Tekirdağ Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürümüz Aysel Erkmen’e teşekkür ediyorum. Bu seminerin gerçekleşmesinde çok büyük katkıları var. Göreve başladığımız 18 Ağustos 2012 tarihinden bu yana basın mensuplarıyla 5’inci kez bir araya geliyoruz. 8 ayda 5 kere demek, ortalama 45 günde bir sizlerle bir araya gelmek demek oluyor. Görevde bulunduğumuz süre içerisinde şehrimizi, 11 kere Bakanlarımız ziyaret etti. Artık Bakanlarımızın ziyaretlerine ilişkin formatı da değiştiriyoruz. Eğer gelen Bakanımız gece şehrimizde kaldıysa, akşam yemeğinde ya da sabah kahvaltısında basın mensupları ile bir araya gelmesini sağlayacağız” dedi.

“Yerel medya, maddi sıkıntılar içerisinde”

Türkiye’de ulusal medyanın egemen olduğunu ve yerel medyanın maddi sıkıntılar içerisinde kendi dertleri ile boğuştuğunu ifade eden Vali Yerlikaya; “Türkiye’de 12 kent, kendi kendine yetiyor ve diğer şehirleri besliyor. Tekirdağ da bu şehirlerden bir tanesi… Tekirdağ’da bulunan pek çok sanayi kuruluşu ve büyük çaplı firma, ulusal basına reklam veriyor. Ancak bu reklamların yüzde birini bile yerel basın alamıyor. Bu nedenle yerel gazeteler, çevrelerinin reklamlarını alan gazeteler haline geliyor. Tekirdağ genelinde 27 gazete var. Bu pay 27’ye, 30’a bölünmesin. Bunu en fazla 3’e bölmek gerekir aslında, 3 büyük gazete neyimize yetmez. Mutlaka bu yazılı basını da televizyon ile süslemeniz lazım. Şehrimize pek çok Bakan geliyor, eğer bir yerel televizyonumuz olsa mutlaka ziyaret eder” diye konuştu.

Seminere katılan basın mensuplarına sertifikalarının verilmesinin ardından seminere konuşmacı olarak katılan konuklar sunumlarını yapmak üzere kürsüye davet edildiler.