Atıf Mutlu - Ne Hasta Olun, Ne De Şifa Arayın…

Atıf Mutlu

Ne Hasta Olun, Ne De Şifa Arayın…

Atıf Mutlu

-Hayırdır Hasan Dayı, canın sıkkın gibi…

-Sorma. Bizim hanım ayağından rahatsızdı hastaneden geliyoruz.

-Geçmiş olsun. Artık sağlık hizmetleri iyileşti. Yeni hastane de yapıldı, tedavi sorunu olmaz.

-Ben de başıma gelene kadar aynı senin gibi düşünüyordum. Televizyonlar gazeteler her fırsatta sağlıkta devrim yapıldı diyorlardı ya ben de inanıyordum.

-Eee… Fikrin mi değişti?

-Sorma. Önce hastaneye gittik, şu yeni yapılana; ferah, büyük bir hastane. Sıramız gelince muayeneye girdik. Hanım “Dizimin arkasında bir şişlik var. Bir haftadır devam ediyor” deyince, doktor bizim hanıma yaşını sordu. 50 cevabını alınca, “Yaşlılıktandır…” deyip şişliğe bakma zahmetine bile katlanmadan, bir iki ilaç yazdı.

-Yani şişliği görmeden karar verdi.

-Evet. Bilseydim oraya kadar gitmez telefonla sorardım. Aynı kapıya çıkardı...

-Sonra?

-İlaçları kullandı ama ağrılar ve şişlik geçmedi tabi. Birkaç gün sonra yine gittik. O zaman doktor zahmet edip baktı ve MR (emar) istedi. Çorlu’ya yeni yapılan 300 yataklı devlet hastanesinde MR cihazı olmadığı için Özel Şifa Hastanesi’ne sevk yaptı. Bir tek orayla sözleşmeleri varmış. Biz de kalkıp oraya gittik. Kayıttaki görevli; “Randevu veremiyoruz, çok yoğunuz” demesin mi? Ben de “Bunu yazıya döküp bana verir misiniz?” deyince kıyamet koptu.

-Ne var ki bunda, söylediğini yazıya dökecek yalnızca.

-Olur mu? Sözleşmelerinde böyle bir zorunlulukları yokmuş da, bu ara cihazlarından biri arızalıymış da, yazı veremezlermiş de,  onlar telefonla bizi arayacaklarmış da… Da, da, da...

-Kavga etmedin herhalde.

-Yok, ama az kaldı. Diyorum ki: “Randevu veremediğinizi bana imzalı bir yazıyla verir misiniz? Ben de bunu hastaneye götürüp çözüm arayayım.” Onlar; “Hastanenin, bu durumdan haberi var” diyorlar. Ben diyorum “bak demek ki problem olacak bir yazı değil zaten haberleri varmış”, onlar diyorlar ki; “biz hastaneye yazarız”… “Özel Şifa” değil “Özel Cefa” hastanesi sanki. Tartışma, devam edip gitti.

-Yazıyı aldın mı bari.

-Aldım tabi. Alınca da düşündüm… 300 bin nüfuslu Çorlu’da ayda yaklaşık 1000-1200 hasta MR çektiriyormuş. Her MR için devlet 100 TL ödese, ayda 1000 hasta için toplam 100 bin TL ödeme yapacak. Bir MR cihazı ne kadar? 1 milyon TL. Yani 10 bin hasta (yaklaşık 10 aylık hasta sayısı) MR ücreti. Bu devlet bir MR cihazı alsa hem hastalar mağdur olmayacak hem bir hasta maliyetine 4-5 hastaya bakacak hem de cihaz yaklaşık 10 ayda kendisini amorti edecek. Bizi de namerde muhtaç etmeyecek. Yani anlayacağın sağlık konusunda da “Türkü aynı türkü! Sazlarda tel değişti, yumruk aynı yumruk. Bir var ki el değişti.”

-İyi hesap yapmışsın Hasan Dayı.

-Ben ilkokul mezunuyum, kafam ancak bu kadar çalışıyor. Ama uygulamaya bakınca “Devletin Sağlık Bakanlığı’nda, ilkokul mezunu yok herhalde” diyorum.

KÖŞE YAZARLARI
Murat Sevgi

Murat Sevgi

Yılmaz Çivici

Yılmaz Çivici

Nijat Ayvaz

Nijat Ayvaz

Mehmet Ali Esmer

Mehmet Ali Esmer

Atıf Mutlu

Atıf Mutlu